Video , denizin içinde sıçrayarak insanlara doğru yaklaşan yunusların görüntüleriyle başlıyor. Hemen ardından kadraja balıkçı tekneleri giriyor.
Japon balıkçılar, önlerinden geçen Yunus sürülerini sığ sulara çekiyor.
Tuzağa düşürülen yunuslar, ilk olarak zıpkınlarla güçten düşene kadar delik deşik ediliyor, ardından, henüz can vermeden kamyonetlere yükleniyor ya da araçların arkasına bağlanıp sürükleniyor.
Acılı ve yavaş bir ölüm
Daha sonra avların toplandığı yere getirilen yunuslar, burada can çekişirken, rastgele bıçak darbeleriyle doğranıyor. Acı içindeki balıklar, vücutlarındaki kan boşalana dek can çekişiyor.
Bu görüntülerden geriye kan içinde bir pazar yeri ve kızıla boyanan deniz kalıyor.
Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Özek Karasu, konuyla ilgili olarak geçtiğimiz cumartesi günü yayımlanan yazısında, katliamın insani boyutunu şu sözlerle anlattı:
"Yunus ve balinalar kendiliğinden değil, bilinçleriyle soluk alıp veriyor... Soluma işiyle meşgul oldukları için uykuya bile dalmayan yunuslar, hayat çok çekilmez hale geldiği zaman kendi kendilerini boğuyorlar.
(...) Japonya’daki katliamla ilgili son bir soru geliyor aklıma. Hayatlarını sona erdirmek konusunda kendi tercihlerini kullanabilen, soluk almayı bırakıp ölümü seçebilen bu hayvanları vahşice köşeye sıkıştırıp öldürmek etik bir davranış mı?"
Japonya'da her yıl ekim ayında başlayan katliam, mart ayının ilk günlerine kadar sürüyor. Avda 20 bin yunus öldürülüyor.
Görüntüler karşı tepkisini koymak isteyenler Japonya Başbakanı Abe’ye hitaben yazılan dilekçeye imza koyabiliyor.
Detaylı bilgi için:
http://www.SaveJapanDolphins.org
Video için tıklayın
