Bu kontrgerilla örgütlenmesi yıllarca Türkiye kamuoyundan gizlendi. Varlığı Başbakanlar, İçişleri Bakanları, Genelkurmay başkanları, Kuvvet Komutanları ve politikacılar tarafından inkar edildi. Kurucuları Ergenekon sanıkları Veli Küçük ile generaller Hasan Kundakçı, Teoman Koman, Altay Tokat tarafından bile inkar edildi.
Ancak, yine aynı kurum tarafından öldürülen Binbaşı Ahmet Cem Ersever tarafından 1994 yılında deşifre edilen JİTEM, 1997 yılında yayınlanan Susurluk Raporu tarafından resmi kayıtlara geçti.
Türkiye'de 7 ayrı Grup Komutanlığı olarak kurulan JİTEM'i resmen kabul eden ise Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan oldu. Arif Doğan, JİTEM'in kadrosunun Genelkurmay tarafından tasdiklendiğini ve komutanların bilgisi dahilinde kurulan bir oluşum olduğunu itiraf etti.
JİTEM, 1987 yılında Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve Jandarma Asayiş Kolordusu'nun kurulması ardından, yasadışı bir oluşum olarak Genelkurmay'ın emri ile oluşturuldu. Batı illerinde kurulan Grup Komutanlıkları genelde Emniyet dışında Genelkurmay için istihbarat çalışması ile uğraşırken, Kürt illerindeki yetkileri ise gözaltına alma, yakalama, sorgulama ve infaz etmek idi.
Bu hak, itirafçı, subay, astsubay, uzman çavuş ve koruculardan oluşan JİTEM elemanlarına Genelkurmay tarafından sonsuz yetkiyle tanınan bir haktı. JİTEM'in işlediği cinayetleri hiçbir il ve ilçe emniyet teşkilatı sorgulayamıyordu. O yetkileri yoktu.
7 ayrı bölgede kurulan JİTEM'in en faal olduğu iller Diyarbakır, Batman, Elazığ, Van ve Şırnak idi. Adını, bu illerde 12 yıl içerisinde öldürdüğü, köprü altlarına, kuyulara, arazilere attığı cesetlerle, Hakkari ile Van'da da eroin ticaretiyle duyurdu.
JİTEM'in Kürt illerindeki ana karargahı olan Diyarbakır Grup Komutanlığı'nın adresi, ilk olarak 22 Nisan 1994 tarihinde M. Şerif Avşar'ın kaçırılması ve Saraykapı Semti'nde bulunan Kale İçi'ndeki Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülmesi ile duyuldu.
Avşar, işyerinden korucu ve bir uzman çavuş tarafından kaçırılarak JİTEM Karargahı'na getirilmiş, ailesi takip ederek olayı basına yansıtmıştı. Dönemin DYP Diyarbakır Milletvekili M. Salim Ensarioğlu'nun serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e çıkmasına rağmen, Avşar serbest bırakılmamış ve öldürülmüştü.
Bu davada, korucular yıllar sonra ceza aldı. Ancak onlara komutanlarının talimatı doğrultusunda "öldür" emri veren JİTEM personeli uzman çavuş Gültekin Sütçü, yargılandığı Askeri Mahkeme'de tahliye edildi, gıyabında yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi'nde ceza almasına rağmen halen yakalanamadı.
1987 yılından itibaren Saraykapı Semti'nde bulunan Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ek binalarında faaliyet yürüten JİTEM'de, sırasıyla Albay Arif Doğan, Binbaşı Cem Ersever, Albay, Aytekin Özen, Binbaşı Cahit Aydın, Albay Nurettin Ata, Binbaşı Abdülkerim Kırca, Yüzbaşı Ali Yıldız ve Yüzbaşı Cemal Temizöz komutanlık yaptı. Kurular JİTEM infaz timleri arasında itirafçılar, muhbirler, korucular da vardı.
1999 yılında Kale İçi denilen bölgenin Kültür Bakanlığı'na devredilmesi ve aynı yerde bulunan adliye ile cezaevinin taşınması ardından JİTEM karargahı da Saraykapı Semti'nden İl Jandarma Alay Komutanlığı içine taşındı.
Şu anda, terk edilmiş ve izbe bir halde bulunan JİTEM Diyarbakır Grup Komutanlığı Karargahı'nda, sorgu ve işkence odalarının izleri, infaz edilmeden önce sorgulanan kişilerin nasıl ve ne şekilde buralarda tutuldukları, infazdan önce hangi demir halkalara bağlandıklarını görmek mümkün.
12 yıl boyunca yüzlerce cinayetin işlendiği JİTEM Diyarbakır Grup Komutanlığı binası, bundan sonra Kültür Bakanlığı tarafından turistleri çekecek bir projeyle, içinde Arkeoloji Müzesi, Taş Eserler Müzesi, Müze Kafeterya, Saint George Müzesi, Sanat Galerisi, Cezaevi Binası ve Kongre Merkezi olarak işlevini sürdürecek.
Yıllarca her türlü sorgulama ve infaz yetkisiyle donatılan subaylar ve itirafçılar tarafından yüzlerce kişinin sorgulanıp sonra başından vurularak, telle boğularak öldürülen ve cesetleri yol kenarlarına, tarlalara, köprü altlarına, kuyulara atılan kişiler için ise hükümetin bir projesi yok henüz.
Artuklular ve Osmanlılar döneminde, at ve develerin ahır yeri olarak kullanılan Kale İçi'nde yer alan Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı, on yıldan fazla süreyle JİTEM'in sorgu ve infaz yeri olarak kirli savaşın hizmetindeydi. İki yüzyıl önce ahır olarak kullanılan ve iki yüz yıl sonra JİTEM'in infaz odalarına dönüşen oda ve mahzenler şimdi bir insanlık müzesine dönüştürülmeyi bekliyor.
Gizli Mesaj:











