Rusya: Ortadoğu’nun Savunma Sistemi Bizim

[Siyabend]

Rusya yönetimi İran, Suriye, Libya ve Sudan’la yaptığı silah anlaşmalarıyla bir yandan silah pazarındaki yerini korurken diğer yandan da ABD karşıtı cepheyi saflarına topluyor. Rusya’nın Ortadoğu konusunda uzman kurumlardan biri olan Asya ve Afrika Halkları Dayanışma Organizasyonun başındaki eski diplomat Kim Koshev, bölgedeki savunma sisteminin Rusya ait olduğunu söylüyor. Koshev, dünyadaki büyük güçlerin Ortadoğu politikasında ciddi değişiklikler olmayacağını seçimlerden sonraki Obama yönetiminin de daha önce oluşturulan Ortadoğu politikalarını sürdüreceğini vurguladı.

ANF’ye konuşan Koshev, Ortadoğu’nun savunma sisteminin Rus silahlarından oluştuğunu belirterek, Rusya’nın Ortadoğu politikalarında etkili olduğunu hatırlattı. Rusya’nın Sovyetlerden sonra Kürt sorunu konusunda izleyici pozisyonunda kaldığını ve Öcalan’ın batının baskılarına boyun eğilerek çıkarıldığını iddia etti.

İRAN’A SALDIRI YOK

Amerika’da politika belirleyen sistemin aynı şekilde sürdüğünü ve Ortadoğu politikalarında önemli değişikler olmayacağını belirten Koshev, ‘’ABD politika belirleyen askeri ve siyasi kurumlarda ciddi değişiklikler olacağını beklemiyorum. Obama’nın yeni kadrolarının seçimi de özellikleri de böyle bir işaret vermiyor. Yeni kurumlarda ABD çıkarlarını hesaplayarak politika oluşturacaktır. Tek başına başkanın ırksal ya da dini özellikleri ne olursa olsun yine farklılıkları ne olursa olsun büyük oranda bu politikalara uyacaktır. Obama’nın kişisel ve ırksal özellikleri de bu gerçeği değiştirmeyecektir” dedi.

Rus diplomat Koshev, ABD’nin Ortadoğu politikalarında da önemli bir değişiklik olmayacağını ancak dünyanın merak ettiği İran müdahalesinin gerçekleşme olasılığının zayıf olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “İran’a yönelik saldırının olacağını sanmıyorum. Çünkü saldırı olması için gerekli zemin hazır değil. Çünkü bu ülkeye yönelik sıradan bir saldırı olması güçtür. Olacaksa bu kapsamlı bir plan dâhilinde olacaktır. İddia edildiği gibi bazı nükleer tesislere yönelik nokta vuruşları büyük felaketlere yol açabilir. Çernobil’deki küçük bir sızıntı bile başta Avrupa olmak üzere her yeri titretti. İran’ın büyük atom ve nükleer reaktörlerine yönelik bir saldırı ise bundan çok daha büyük risklere yol açabilir. Bu yüzdende böyle bir şey söz konusu olmaz.”

Koshev, Rusya’nın Ortadoğu ve İran politikalarını da değerlendiren Koshev, şaşırtıcı bir biçimde Rusya’nın 1922 anlaşmasına bağlılığını hatırlatarak şöyle dedi: “Rusya İran ile iyi ilişkiler içinde. Rusya ile İran arasında 1922 imzalanan bir anlaşma var, bu anlaşmaya göre İran’a yönelik saldırılara karşı Rusya’nın müdahale hakkı var. O yüzdende İran’a yönelik politikalarda Rusya bir taraf tutmuyor ancak daha çok İran’ı destekleyici bir politika yürütüyoruz. Bizim için İran’ı savunmak daha uygundur. Yoksa ABD politikalarının yanında yer almak değil. Zaten ne Sovyet nede şimdiki Rusya politikaları ABD ile uyuşmadı.”

ORTADOĞU’NUN SAVUNMA SİSTEMİNİ RUSYA OLUŞTURDU

Rusya’nın Ortadoğu savunma sisteminin oluşturulmasında yer almanın yanısıra iyi bir imaja da sahip olduğunu belirten Koshev, ‘’İran ile ticaret yaparak ve orada nükleer tesisler kurarak milyonlarca dolar kazanıyoruz. Rusya her zaman Ortadoğu politikalarında etkili oluyordu. Ürdün’deki S300’lerimiz hala duruyor. Libya ve Sudan ile yeni anlaşmalar yapıldı. Suriye’nin tüm savunma sistemi hala bizim yine geçmişte Iraktaki bizimdi. Her zaman orda vardık ve her zaman varız. Değişen tek şey bizi oradan çıkarma çalışmalarıydı. Ama bu başarılamadı çünkü Rusya oradaki politikacıların ve sıradan insanların hafızasında bir dost gibidir. Ama Amerikalılar her zaman düşman gibi görülüyor. Hatta Türkiye NATO üyesi olmasına rağmen halk bizi dost Amerika’yı düşman olarak gördü’’ dedi.

RUSYA KÜRT SORUNUNDA İZLEYİCİ

Rusya’nın Kürt politikası konusundaki sorumuza ise Koshev şöyle cevapladı: “Şu anda Rusya’nın Kürtler konusunda bir politikası yok. Sadece bazı sivil veya dışişlerindeki bazı kurumlar aracılığıyla izliyor. Kürtler birlikte yaşadıkları ülkelerin zararına değil kendi ulusal çıkarları temelinde yakınlaşma geliştirmelidir.

Sovyetler Kürt sorunu konusunda daha destekleyici idi. Sovyetler Kürtler konusunda çok ilgili ve takipçiydi. Bir dönem Sadam’ın ulusal cepheyi kabul etmesi ve Barzani’nin Bağdat’a gitmesinde Sovyetlerin etkisi oldu. O yüzden Barzani Kuzeye gitti.”

ÖCALAN’NIN RUSYA’DAN ÇIKARILMASI YANLIŞTI

Öcalan’ın Rusya’dan çıkarılması konusunda ise Rusya’nın Batıya boyun eğdiğini ve bunun yanlış olduğunu belirten Koshev konuşmasını şöyle sürdürüyor ” Öcalan’ın Rusya’dan çıkarılması büyük bir yanlıştı. Onlar tamamıyla Avrupa ve batıya yaranmak için yapılan bir yanlıştı. Bizim Avrupa’ya ve Batıya bu kadar taviz vermemize gerek yoktu. Bizim Avrupa’ya değil Avrupa’nın bize ihtiyacı var. Onlardan bize ne geliyor Mercedes ile Hollanda peyniri mi? Buradan ise onlara hayati olan enerji ve diğer şeyler gidiyor.”