Bilim İnsanları 'İhbarcılık Yapmayız' Dedi

Gündemdeki olaylar,tartışmalar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Bilim İnsanları 'İhbarcılık Yapmayız' Dedi

Mesaj gönderen Siyabend » 03 Oca 2009 16:08

AKP hükümeti, hazırladığı yasa tasarısıyla emekli kamu görevlilerini, öğretim üyelerini ve çeşitli meslekten kişileri "sözleşmeli istihbarat görevlisi" yapmaya hazırlanıyor. İzmir'de bulunan öğretim üyeleri tasarının yasallaşması halinde, 'güven ortamının tamamen ortadan kalkacağı' uyarısında bulundu.

Başbakan Yardımcılığı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 'terörle 24 saat kesintisiz mücadele etmek' amacıyla bir tasarı hazırlandığını ve bu tasarının 2009'un ilk aylarında yürürlüğe gireceğini söyledi.

Çiçek, yeni düzenlemeyle, 'terörle mücadelede' öğretim üyesinden sosyologlara, psikologlara, emekli cumhuriyet savcısına, askerden polise kadar değişik meslek gruplarından kişilerin "sözleşmeli" olarak çalıştırılacağını açıkladı.

Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz bilim insanları, tasarının yasallaşması halinde öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında 'güven bunalımı' yaşanacağını belirterek, "Bilim insanından muhbir olmaz. Bu bilime aykırıdır" şeklinde tepki gösterdi.

‘İHBARCILIĞIN BU KADAR ALENİ YAPILMASI BİLİME MEYDAN OKUMADIR’

Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeşim Şahin, hükümetin bilim insanlarını ihbarcılığa yönlendirmesinin 'son derece sakıncalı ve bilime ters olduğunu vurgulayarak, "Bu geçmişte de uygulanan bir yöntemdi ama bunu eskiden kapalı yaparlardı. Şimdi bu kadar aleni yapılması beni çok şaşırttı. Eskiden resmi muhbirler vardı okullarda, öğrencilerden ve öğretim görevlilerinden oluşan. Ancak bunu bu kadar aleniyete dökmeleri açıkça bilime meydan okumadır. Zaten üniversitelerde öğrencilerimizle yeterince tartışma ortamı yaratamıyoruz. Bu tasarı yasallaşırsa öğrencinin kafasında oluşacak 'acaba bu hoca muhbir mi?' sorusundan dolayı hiç konuşamayacak hale geleceğiz. Hükümet derhal bu tasarıdan vazgeçmelidir" dedi.

‘ÜNİVERSİTELERDE HER TÜRLÜ GÖRÜŞ AÇIKLANABİLMELİ’

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Açıkgöz ise, "Terör üniversiteden mi kaynaklanıyor da bilim insanlarını istihbaratçı yapmaya çalışıyorlar. Bu çok sakıncalı hatta tehlikeli bir tasarı... Üniversitelerde her türlü görüş söylenebilmeli, tartışılabilmeli. Zaten sınırlı olan tartışma ortamımız bu tasarının yasallaşması halinde daha da tırpanlanır. Hatta bu durum öğretim görevlileri arasında da güvensizlik yaratır. Kesinlikle doğru bir tasarı değil, geri çekilmelidir" diye konuştu.

‘SON DERECE TEHLİKELİ BİR TASARI’

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Kılıç da, "Bu tasarı bir defa meslek ahlakıyla tamamen ters bir şey. Çünkü bizler hem öğretim görevlisi hem de doktoruz. Görevimiz gereği bizimle paylaşılan her şey sırdır. İstihbarat görevlisi olmak bir bilim insanın işi değildir. Bu durum öyle tehlikeli boyutlara kayabilir ki, bir kişi sevmediği bir kişi hakkında gerçek dışı iddialarda bulunabilir ve onun hayatını mahvedebilir. İhbarcılık kültürünü yaygınlaştırır. Bu yanlıştan derhal dönülmeli ve tasarı gündemden kaldırılmalıdır" şeklinde konuştu.


Cevapla

“Gündem & Haberler” sayfasına dön