Karadayı'dan Mumcu'ya Encümen-i Daniş Tavsiyesi! (Video)

[Siyabend]

Emekli Orgeneral Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinini aydınlatacak çarpıcı sözler yer alıyor. Karadayı, Mumcu'yu aradığını ve Meclis'e girmemesi yönünde telkinde bulunduğunu belirtiyor...

Ergenekon operasyonunun 10. dalgasında adı gündeme gelen Encümen-i Daniş üyesi emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen şok bir ses kaydı ortaya çıktı. Karadayı ses kaydında, 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Anavatan lideri Mumcu'yu aradığını ve Meclis'e girmemesi yönünde telkinlerde bulunduğu belirterek, "Bunlar cumhurbaşkanlığına kadar kendi adamlarından biri gelir, gene seçimde de ekseriyetle başa geçerlerse o zaman asker temizler bunu" diyor.

Mumcu'ya 'Seçime girme'

Ses kaydında, 367 sürecini aydınlatacak çok çarpıcı ayrıntılar yer alıyor. Kayıtta "Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmesi için 376'yı (367) bulamazlarsa bu katiyetle bitiyor" diyen Karadayı, ifşaatını şöyle sürdürüyor: "Mumcu zaten teklifi yapan pez....k kendisi. Ben şeye girme dedim, cumhurbaşkanlığı seçimine kesinlikle girme dedim, girmedi o olmadı. O girseydi, seçiliyordu Gül. Gaye oydu. Gül olmayınca seçime gidecekti."

'Çekimser oy' verin çağrısı

Karadayı, ancak Mumcu'nun kendisine cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istediğini söylediğini belirtiyor ve süreci şöyle anlatıyor:

"Bu dedim sakıncalı, yok efendim O ısrar etti, hava yapmak için bunu teklif etti. AKP de üzerine atladı. 367’yi bulamazlarsa katakulliye gidiyor. Ben bir iki kişiye daha telefon ettim sakın girmeyin diye. İşte bazı bir iki milletvekiline, halk partiden oraya geçmiş olanlar. Şimdi adam diyor ki; efendim bizim başkan diyor, tabii 'Bu teklifi yapan bizim başkan' diyor Mumcu için. 'Bu gireceğine göre bizim de kesinlikle girmemiz lazım' diyor. İşte anladığım kadarıyla 'Girin' diyor, onu açık söylemiyor falan. 'Gir kardeşim' dedim ben de. Gir ve şey ver, çekimser ver, gir ve çekimser ver. Ondan sonra dedim ki 'Birkaç arkadaşa daha söyle.' Düşünecek onu işte. Ben bir iki eski bazı bakanlara söyledim bunu. Onlar da bir iki milletvekiline söyleyecekler, bakalım işte."

O günlerde ne olmuştu

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan 24 Nisan 2007’de cumhurbaşkanı adaylarının Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olduğunu açıkladı. Eski Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde TBMM'de 367 milletvekilinin bulunması gerektiği, aksi taktirde seçimlerin yapılamayacağı tezini ortaya attı. Bu sırada Anavatan Partisi ile DYP'nin seçimlere DP çatısı altında girmesi formülü ortaya atıldı ve birleşme çalışmaları başladı.

Anavatan Partisi ile DYP'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak hareket etmesi gündeme geldi. DYP lideri Mehmet Ağar, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde TBMM'ye girmeyeceklerini açıkladı. Ağar ile birlikte 4 milletvekili bulunan DYP'nin 2 milletvekili Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan ile Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan Ağar'ın kararına uymayarak 27 Nisan’daki cumhurbaşkanlığı oylamasında Genel Kurul'da yerlerini aldılar.

Küçük’ün ajandasında

Erkan Mumcu partisinin milletvekillerini toplantıya çağırdı. TBMM'de yapılacağı açıklanan toplantı daha sonra parti genel merkezine alındı. Mumcu, oylamanın yapılacağı oturuma dakikalar kala partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile TBMM'ye girmeyeceklerini açıkladı. Toplantıda dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç'e suikast düzenlendiği haberini veren Mumcu, yaşanan süreçten Türkiye'nin zarar göreceğini ileri sürerek, Gül'ün adaylıktan çekilmesi çağrısında bulundu. Teziç'e suikast düzenleyen kişilerin isimleri daha sonra Ergenekon'da tutuklanan Veli Küçük'ün ajandasında çıktı.

Gece yarısı bildirisi

11. cumhurbaşkanı seçimi için yapılan ilk oylamada, Gül 367 oyu sağlayamadı. CHP, Kanadoğlu'nun tezinden hareketle ilk oturumun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Genelkurmay Başkanlığı'nın gece yarısı internet sitesinde meşhur '27 Nisan Bildirisi'ni yayınlandı. Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs 2007 günü Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk oturumunu '367 yeter sayısına ulaşılamadığı için iptal etti.

Ses kayıtları internete düştü

Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç: Teziç’e ait olduğu ileri sürülen ses kaydında cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Gül'e yapılacak suikast ima ediliyor, Milli Eğitim Bakanı Çelik'e yönelik hakaretler yer alıyordu.

Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanı Tuğgeneral Münir Erten: Ses kaydının Erten’e ait olduğu iddia edildi. Kayıttaki ses TSK'nın ileri sürüldüğü kadar çok PKK'lı öldüremediğini söylüyor.

Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci: Başbakan’a ağır küfürlerin savrulduğu Savcı Demirci’ye ait olduğu iddia edilen ses kaydında Diyarbakır'a askerî müdahale isteniyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral Kadir Sağdıç: Ses kaydında, “Maalesef ordunun her 20-25 yılda bir siyasilerin elinde yozlaşan sistemi tekrar rayına oturtmak uğruna müdahalesiyle oluştu bunlar” deniliyor.

Telefon konuşması her şeyi değiştirdi

Hüseyin Kocabıyık (Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisi Meclis'e girmediği için Anavatan MKYK üyeliğinden istifa etti): 25 Nisan'da Sayın Erkan Mumcu Meclis'e girme yönünde eğilim sergiliyordu. 367'ye karşıydı. Genel Merkez’de MKYK toplantısındaydık. O ara bir telefon geldi, dışarıya çıktı. Telefonla konuştuktan sonra içeriye girdi. 'YÖK Başkanı'na suikast oldu ve artık her şey değişti. Yeni baştan düşünmemiz lazım' dedi. Ben kamuoyuna bunu açıkladım. Ortada bir telefonla değişen kanaatler var. Bunu tuhaf bulduğumu söyledim. Onun dışında ben kimin aradığını bilmiyorum. Bu ses kaydı, 27 Nisan’daki gelişmeleri açıklayıcı nitelik taşıyor.

Her şey açığa çıkmalı

Süleyman Soylu (DP Genel Başkanı): Yakın siyasi tarihte hem partimizi hem merkez sağı etkileyen 2 olay olmuştur. Bunlardan birisi 367 ve Meclis’e girmemektir, diğeri birleşme meselesidir. ıkisinin de karanlıklar içinde kalmasına gönlüm tahammül etmemektedir. Her şey açığa çıkmalı.

Üzerlerinde baskı var

İmmet Kandoğan (Eski DYP Denizli Milletvekili): Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar üzerinde toplumun çeşitli kesimlerince baskılar uygulandığını dile getirmiştim. Bugün bu ses kayıtlarıyla bunun doğruluğu ortaya çıkmış oldu.

BU İŞİ ASKER TEMİZLER

“Teşekkür ettim Sabih Kanadoğlu'na. Gece konuştuk 45 dakika kadar. 'Ne olacak bundan sonra?' dedim. 'Valla kötü istikamete gidiyorlar' dedi.

'Ancak bazı şeyler olabilir' dedi. 'Bunlar hatalar yapabilirler şimdi' diyor. Cumhurbaşkanı bunu veto etmeye hakkı yok, ancak referanduma gönderme durumu var. Referanduma gönderiyorum deyince, 120 gün sonra, fakat şimdi bunlar kanun çıkaracaklarmış. Bunu söyledim tabi. Ondan sonra, biliyorum dedi, bu sıkıntılar var bunda bazı şeyler de var. Genelkurmay'ın düşünmesi lazım artık. Bu işi bir tek Silahlı Kuvvetleri temizler artık. Eğer şu seçimlerden de başarılı olunmazsa Silahlı Kuvvetlerin bunu halletmesi lazım."