Perinçek'ten Sezer'e 'Erdoğan' mektubu
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve MGK üyelerine gönderdiği mektupta, “Türkiye’nin Barzani meselesinden önce, bir Tayyip Erdoğan meselesi bulunmaktadır” dedi.
09 Nisan 2007 18:12
Yazı boyutunu büyütmek için
, ABD’nin Diyarbakır üzerinde emelleri olduğunu savunarak, “Tayyip Erdoğan üç yıl önce, ‘ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı merkez yapacağız’ diyerek, Barzani ile aynı görevi paylaştığını ilan etmiştir” iddiasında bulundu.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve MGK üyelerine mektup göndererek, “Türkiye’nin Barzani meselesinden önce, bir Tayyip Erdoğan meselesi bulunmaktadır” dedi.
Perinçek, ABD’nin Diyarbakır üzerinde emelleri olduğunu savunarak, “Tayyip Erdoğan üç yıl önce, ‘ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı merkez yapacağız’ diyerek, Barzani ile aynı görevi paylaştığını ilan etmiştir” iddiasında bulundu.
Perinçek, yarın yapılacak ve Cumhurbaşkanı Sezer’in son kez başkanlık edeceği MGK’nın tüm üyeleri ve Sezer'e bir mektup gönderdi. Mektubunda Başbakan Erdoğan hakkında iddialar öne süren Perinçek, Kurul’da Barzani’nin açıklamalarıyla ilgili değerlendirme yapılacağına işaret etti.
Barzani’yi “kukla yönetimin başkanı” olarak niteleyen Perinçek, hükümetin açıklamalar karşısındaki girişimini, “ABD’ye kuklasını şikayet etmek, milletimizin bilincini bulandırmaktan ve kendimizi aldatmaktan başka bir şeye hizmet etmemektedir” eleştirisinde bulundu.
Perinçek, Başbakan Erdoğan’ın başbakanlıktan ve milletvekilliğinden ayrılması ve yargılanması için istifaya davet edilmesini istediği mektupta şunları vurguladı:
“Washington yönetiminden Türkiye’nin toprak bütünlüğünü korumasını isteyen ve bekleyen tavırlar, milletimiz tarafından ancak zavallılık olarak görülmektedir ve utanç vericidir. Türkiye’nin güvenliğini ABD’ye havale eden bu acz ve teslimiyet, artık devletin ve hükümetin tutumu olamaz.
Barzani, bu cepheleşmede ancak piyon konumundadır. ABD’ye kuklasını şikayet etmek, milletimizin bilincini bulandırmaktan ve kendimizi aldatmaktan başka bir şeye hizmet etmemektedir.
Bush yönetimi vatan toprağımız Diyarbakır üzerindeki karanlık emellerini yalnız Barzani aracılığıyla açıklamıyor. Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin görevlisi ve eşbaşkanı olduğunu birçok kez itiraf eden Tayyip Erdoğan, şu an Başbakanlık koltuğunu işgal etmektedir. Hatta Tayip Erdoğan, üç yıl önce, ‘ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır’ı merkez yapacağız’ diyerek, Barzani ile aynı görevi paylaştığını ilan etmiştir. Büyük Ortadoğu Projesi bilindiği gibi, Müslüman halkların yaşadığı 24 ülkeyle birlikte Türkiye’nin parçalanmasını ve Diyarbakır’ın merkez yapılmasını öngörmektedir.
Bu durumda Türkiye’nin Barzani meselesinden önce, bir Tayyip Erdoğan meselesi bulunmaktadır. Ülkemiz, dış tehditle bağlantılı olarak iç hatlardan, hatta Başbakanlık mevzisinden de kuşatılmış bulunmaktadır. Tayyip Erdoğan, açık itirafları ve uygulamaları nedeniyle Türkiye için bir güvenlik sorunudur.”
perıncek artık sasırdı
Türkiye,kendine sorun üretmede bir numaralı ülkedir bence.İnsanın "savunduğunuz demokrasinin içine edeyim" demesi geliyor.Adam başbakan ve bunlar hala Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa bunun meşrutiyeti tartışılır diyor.Tayyip Erdoğan'ı sevmem ama en azından Deniz Baykal gibi köşeye sıkıştığında darbecileri iş başına çağırmaz.
Piremerd'e katılıyorum. Zamanında hatırlıyorum, B. Ecevit şöyle diyordu; "İmam-hatipli bir başbakanı hazmedemiyorum." Şimdi D. Baykal aynı narayı atıyor. "İmam-hatipli bir cumhurbaşkanını hazmedemiyorum. Ecevit'in sözü üzerine, Erdoğan başbakan oldu, birileri de Baykal'ın sözünün ardından aynı şey yaşanır diye üç buçuk atıyor.
Bu insanı cumhurbaşkanı olarak yetersiz bulup istemeyebilirsiziz, fikirleri size uzaktır istemeyebilirsiniz ama bu milletin yasal seçimi sonunda meşru iktidarını, meclisin iradesini hiçe saymak kimsenin haddine değildir. Erdoğan!a şahsi saldırıların, Erdoğan'ın T.C devleti başbakanı olması sıfatıyla bu ülkenin başına da, başbakanına da yapıldığını unutulmamalıdır. Hele "birilerinin" "askeri göreve çağırmasına" dayanamıyorum. Bu yüzyılda hala demokrasiyi biz sivil insanlar sağlayamıyoruz. Politika, siyasetçilerin işidir. Bir lideri istemezsiniz, bir partiden hoşlanmazsınız bunun kadar doğal ne olabilir. Ama işte medeniyet ve demokrasi burda devreye girer. Bu partiyi, bu lideri yine yasal yoldan meşru yöntemle altedersiniz.
Bu ülkeye hiçbir darbe hayır getirmemiştir. Her eller bağlanınca yine bu ülkenin en önemli parçası olan orduya başvurulması kolkola olması gereken millet ve orduyu karşı karşıya getirir. Ordunun böyle bir görevi olmadığı gibi yetkisi de yoktur.
Saygılar
Bu insanı cumhurbaşkanı olarak yetersiz bulup istemeyebilirsiziz, fikirleri size uzaktır istemeyebilirsiniz ama bu milletin yasal seçimi sonunda meşru iktidarını, meclisin iradesini hiçe saymak kimsenin haddine değildir. Erdoğan!a şahsi saldırıların, Erdoğan'ın T.C devleti başbakanı olması sıfatıyla bu ülkenin başına da, başbakanına da yapıldığını unutulmamalıdır. Hele "birilerinin" "askeri göreve çağırmasına" dayanamıyorum. Bu yüzyılda hala demokrasiyi biz sivil insanlar sağlayamıyoruz. Politika, siyasetçilerin işidir. Bir lideri istemezsiniz, bir partiden hoşlanmazsınız bunun kadar doğal ne olabilir. Ama işte medeniyet ve demokrasi burda devreye girer. Bu partiyi, bu lideri yine yasal yoldan meşru yöntemle altedersiniz.
Bu ülkeye hiçbir darbe hayır getirmemiştir. Her eller bağlanınca yine bu ülkenin en önemli parçası olan orduya başvurulması kolkola olması gereken millet ve orduyu karşı karşıya getirir. Ordunun böyle bir görevi olmadığı gibi yetkisi de yoktur.
Saygılar


