PKK Saldırılarını Clinton Ateşledi

[beyazgül]

Amerikalı muhafazakarların internet sitesi The Conservative Voice'un köşe yazarı Scott Sullivan, Türkiye'de son dönemde artan PKK saldırılarını ABD'nin eski Başkanı Bill Clinton'un ateşlediğini savundu.

Eski ABD Başkanı Bill Clinton'un birkaç hafta önce Londra merkezli Arapça bir gazeteye yaptığı açıklamada, Amerika'nın askerlerini Kuzey Irak'a çekerek PKK'yı Türk askerlerine karşı koruma çağrısı yaptığını yazan Scott Sullivan, Clinton'un bu açıklamalarından sonra terör örgütü PKK'nın saldırılarını arttırdığını belirtti.

Türkiye'nin şimdi, PKK'nın yuvalandığı Kuzey Irak'a askerlerini gönderme tehdidinde bulunduğunu kaydeden Sullivan, Türkiye ile Kuzey Irak arasındaki bir savaşın, uçurumun kenarında olduğu değerlendirmesinde bulundu.

"CLINTON 'ABD PKK'NIN YANINDA' KANAATİ UYANDIRDI"

Clinton'un sözlerini "PKK yanlısı" olarak nitelendiren Sullivan, bu yorumların terör örgütünde, ileride PKK ile Türkiye arasındaki bir sorunda ABD'nin PKK tarafında olacağı kanaati uyanmasına neden olduğunu ifade etti.

Haberde, Eski ABD Başkanı'nın söz konusu önerisinin gerçekleşmesi halinde bunun, ABD'nin, terör örgütü PKK'nın Türkiye karşıtı eylemlerine sempati duyduğu şeklinde güçlü mesaj vereceği uyarısında bulunuldu. Sullivan ayrıca, Clinton'un, PKK'yı korumaya, terörle mücadele, Irak'taki iç savaşı önleme, Suriye ve İran sınırları boyunca güvenliği daha da arttırmadan daha yüksek bir ulusal güvenlik önceliği olarak baktığı mesajı verdiğini de ifade etti.

SEÇİM YATIRIMI İMASI

Sekiz yıl boyunca ABD'nin Başkanlığını yapan Bill Clinton'un konuşurken dili dikkatli kullanma konusundaki uzmanlığıyla tanındığını kaydeden Sullivan, Clinton'un bu sözleri söylerken PKK'nın önemini yükselttiğinin ve Türkiye'ye karşı saldırganlığını arttırma için cesaretlendirdiğinin kesinlikle bilince olduğunu da savundu. Sullivan, Clinton'un bu sözleriyle Amerikan askerlerini, Türk güçlerinin saldırıları karşısında tehlikeye attığını ve Türk ve Amerikan askerlerinin PKK için savaşması halinde bunun Amerika'da gelecek seçimlerdeki etkilerini de bildiğini öne sürdü.

ANKA / ZAMAN


TÜRKİYE ŞEHİTLERİNİ BAĞRINA BASTI

Biz ne kadar “ Şehitler Ölmez , Vatan Bölünmez ” sloganlarıyla sokaklarda yürüsek te , askerlerimiz hala şehit oluyor. Vatan Bölünmez sloganları boşa gidiyor.

Vatan bölünmüyor ama, vatanı yönetenleri kolayca bölüyorlar.

Kocatepe Cami'sinde şehitlerin cansız bedenleri musalla taşında yatarken törene katılan insanlar devletin bakanlarına hakaret ediyor, Genel Kurmay Başkanı'nı ise alkışlıyordu.

Bu ne demek ? Şehit yakınlarına taziyeye giden bakanlara şehit yakınlarının Abdullah Öcalan gibi bakması ne anlama geliyor?

Şu anlama geliyor. Şer güçler önce devleti yönetenleri fikir ayrılığı adı altında böldükten sonra istedikleri hedefe kolayca ulaşacakları anlamına geliyor.

Ülkede istikrarsızlığın hortlatılmaya çalışıldığı anlamına geliyor. Amerika'nın istediği “ kurt puslu havayı sever ” dediğimiz karışıklık geliyor demek.

Kuzey Irak ve Türkmenlere Allah yardım etsin demek.

Türkiye kendi içinde çekişmelere girerse ne dış politika kalır, ne de iç politika demek. Bu ortamı hazırlamakla görevli figüranlar bile rahat edemezler.

Türkiye'nin sorunu ne Tayyip Erdoğan, nede AKP iktidarıdır. Türkiye'nin sorunu fitne odaklarının güçlenmesidir. Devletin istihbarat teşkilatları bu fesat şebekelerinin ipliğini pazara çıkarmalıdır.

Ülkede ikilik çıkarmak isteyen, halkı isyana teşvik edenlerin oyunlarını bozmalıdır.

Dünyanın en güçlü ordusu olarak bilinen TSK'yı üç beş mayınla yıldırdığı izlenimi verdiren şer şebekelerinin ipi kimin elinde ise Türk kamuoyu öğrenmelidir.

Bu şebekelere destek veren iç ve dış hainler tahmin edilmiyor değil. Ancak devlet görevini yapmalı ve ülkede istikrara fesat bulaştıranlara gereken dersi vermelidir.

Olayların perde arkasını okuyamayan halk ümitsizliğe sürüklenmektedir.

Eğer bu kargaşanın arkasında Cumhurbaşkanlığı koltuğu gibi siyasi hırs ve kin var ise bu kinin sahipleri gelecek nesillerin tükürüklerinde boğulacaktır.

Çocukları sokaklara çıkamayacak ve babalarının dedelerinin utancını yıllarca, asırlarca alınlarında taşıyacaktır.


ŞEHİTLERİMİZİ UĞURLADIK

ANKARA - Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde kara yolunda meydana gelen patlamada şehit olan askerler, törenlerle sonsuzluğa uğurlandı.

Şehit Yarbay Melih Gülova'nın naaşı, Hatuniye Camisinde TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, askeri erkan ve çok sayıda vatandaşın katıldığı cenaze törenin ardından, Manisa Alaybey Şehitliği'nde toprağa verildi.

Şehit Binbaşı Armutçuoğlu'nun naaşı ise Kocatepe Camisi'ndeki cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Camideki törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tuğcu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, üst düzey komutanlar ve vatandaşlar katıldı.

Şehit piyade er Hasan Güreşen'in cenazesi de Levent Camii'nde düzenlenen askeri törenin ardından İstanbul'da toprağa verildi. Törene, İstanbul Valisi Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Fethi Tuncel'in de aralarında bulunduğu üst rütbeli subaylar, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Şırnak'ın Bestler Deresi Doğanköy Mevkisinde operasyon sırasında şehit olan Piyade Komando Onbaşı Murat Kahraman, çok sayıda vatandaşın katıldığı törenle Osmaniye Belediyesi Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

KEMAH'TA 1 ONBAŞI ŞEHİT OLDU

Erzincan'ın Kemah ilçesinde terör örgütüne yönelik yapılan operasyonda Jandarma Komando Onbaşı Ahmet Bilgiç şehit oldu, bir güvenlik görevlisi yaralandı.

Yaralı güvenlik görevlisinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, bölgede operasyonların devam ettiği kaydedildi.
Şehit Bilgiç'in cenazesi memleketi Tokat'ın Zile ilçesine gönderildi.



PKK MAYINLARINA SIVIL TOPLUM ORGUTLERINDEN TEPKI

Uluslararasi toplumun tepkisinden cekinen ve "siddete" dayali
varligini gizlemek icin her yolu deneyen PKK, "bir daha mayin
kullanmayacagini" kamuoyuna deklere etmesine ragmen, mayinlarla can
almaktan bir turlu vazgecmiyor.


PKK, mayinlama eylemleri ile ilgili gercekleri kamuoyundan gizlemeye
calissa da, uluslararasi kuruluslarin ve Turkiye'deki sivil toplum
orgutlerin tepkisini almaktan kurtulamadi.


Basin-yayin organlarina yansiyan haberlere gore, son bir hafta
icerisinde Diyarbakir'in Dicle ve Van'in Catak ilcelerinin kirsal
kesiminde PKK mayinlari yine can aldi: 2'si guvenlik gorevlisi, 1'i
cocuk 3 kisi oldu, 5 kisi de agir yaralandi.


Gecen hafta Turkiye'nin Dogu ve Guneydogu Anadolu bolgeleri'nde
incelemelerde bulunan Uluslararasi Mayin Yasaklama Kampanyasi Editoru
Loren Persi, PKK'nin mayinlama eylemlerine sert tepki gosterdi. Loren
Persi tarafindan yapilan basin aciklamasinda (15 Mayis 2007), PKK
tarafindan koy ve mezralarin yakinlarina dosenen mayinlar neticesinde
bircok sucsuz insanin (ozellikle kucuk cocuklarin) ve guvenlik
gorevlilerinin oldugu belirtilerek, PKK'nin mayinlama eylemlerine
derhal son vermesi cagrisinda bulunuldu.


PKK mayinlarina en sert tepki Diyarbakir'daki sivil toplum
orgutlerinden geldi. Diyarbakir İnsan Haklari Yardimlasma ve Dayanisma
Dernegi (YURT-SAV) Baskani Ahmet Buyukburc tarafindan yayinlanan basin
aciklamasinda (16 Mayis 2007), Dicle ve Catak kirsalinda PKK
tarafindan uzaktan kumanda ile patlatilan mayinlarin 1'i cocuk, 2'si
guvenlik gorevlisi 3 kisinin olumune neden olmasinin siddetle protesto
edildigi vurgulanarak, soyle denildi; "İnsan haklari savunuculari,
PKK'nin insanlik disi eylemlerine karsi sessiz kalmamalilar. Aksi
halde, PKK cinayetlerine ortak olacaklardir. Kor terorun, ne zaman ve
nerede kimi hedef alacagi belli degildir. Bugun baris, kardeslik,
demokrasi, insan haklarindan bahseden sivil toplum orgutlerinin, en
kalles ve vahsi yontemlere basvuran PKK'ya karsi sessiz kalmalarini
anlamakta gucluk cekiyoruz. İnsan haklari dernekleri basta olmak
uzere, tum sivil toplum orgutlerini PKK'nin mayinlama eylemlerine
karsi 'acil eylem' kampanyasina katilmaya cagiriyoruz."


"Mayinsiz Bir Turkiye Girisimi"nin Bolge Temsilcisi Cengiz Analay ise,
Diyarbakir'daki Insan Haklari Dernegi'nde yaptigi basin toplantisinda
(17 Mayis 2007), mayinlarin bilinenin aksine savaslardan daha fazla
baris zamanlarinda yogun sekilde kullanildigini, cins, dil, inanc ve
dusunce farki gozetmeksizin masum insanlari hedef aldigini belirterek,
"Maalesef, mayinlar Turkiye'de ve dunyada can almaya devam ediyor.
Turkiye'de tablo hic ic acici degil. Her yil ortalama 180 kisi
mayinlarin kurbani oluyor veya sakat kaliyor. Uzaktan kumandayla
patlatilan mayinlar, guvenlik guclerinin yani sira, cocuklari,
kadinlari da hedef aliyor. Toplumumuz mayinlar konusunda daha duyarli
olmali ve sivilleri hedef alan bu tur saldirilari nefretle
kinamalilar" diyerek, PKK mayinlarina karsi tepki gosterilmesi
geregine dikkat cekti.


Handicap International adli uluslararasi sivil toplum kurulusu
tarafindan 17 Mayis 2007 tarihinde aciklanan "Terorizm Raporu"nun
mayinlarla ilgili bolumunde de; "Mayinlarin insanlik icin felaket
oldugu, 84 ulkenin mayinlar nedeniyle sikinti yasadigi, dunyada her
yil yaklasik 20 bin cocugun ve yetiskinin mayinlarin kurbani oldugu,
ozellikle teror orgutlerinin son yillarda mayinlama eylemlerine
yoneldigi ve bu tur eylemlerden en buyuk zarari sivillerin gordugu"
vurgulandi.


Teror orgutleri tarafindan kolay bir eylem bicimi olmasi nedeniyle son
yillarda yaygin sekilde kullanilan mayinlar, PKK icin de ozel bir
anlam iceriyor. PKK'li teroristlerce dosenen mayinlar, basta cocuklar
olmak uzere, masum ve korunmasiz yuzlerce kisinin olumune ya da sakat
kalmasina neden oluyor. Oysa, 26 Temmuz 2006'da PKK'nin yayin
organlarina yansiyan haberlerde, "PKK, Isvicre'de Cenevre Cagrisi
Orgutu yetkilileri ile yaptigi gorusme sonrasinda, mayin kullanmamayi
kabul etti" deniliyordu. PKK'nin televizyonu Roj TV'ye konusan orgut
sozcusu Fehman Huseyin, mayinlardan en fazla sivillerin zarar
gordugunu, PKK'nin, kara mayinlarinin kullanilmamasi yonundeki
anlasmalari kabul ettigini ve bu konuda uluslararasi kuruluslarin
denetimine acik olduklarini ilan etmisti. Bu aciklamalarinin uzerinden
6 ay gecmedi, aralarinda 88'i cocuk, 100'un uzerinde insan mayinlarin
kurbani oldu. PKK tarafindan son donemde yaygin olarak kullanilan
uzaktan kumandali bomba ve mayin patlatma turu eylemler, hedef
gozetmemesi nedeniyle insanlik disi olarak nitelendiriliyor.
Turkiye'de teror orgutunun mayinlarina en cok kurban veren illerin
basinda; Tunceli, Bingol, Siirt, Diyarbakir ve Van geliyor.


Gozu donmus orgut mensuplari, yerlesim bolgelerinde, mezralarda veya
herhangi bir koyun etrafinda, yolunda, patikasinda mayin arazileri
olusturmaya devam ediyorlar. Bu arazilerde yasayan siviller her gun
olumle ve uzuvlarini kaybetmek riskiyle karsi karsiyalar.


PKK kadrolarinin birbirleriyle yaptiklari telsiz konusmalarinda "Mayin
tarlasinda hasilat nasil?.. Birkac yuz olu, bin kadar bacak, yarisi
baldirdan asagi, bir de el ve cok sayida parmak, birkac goz, kulak..."
diyerek sohbet ettikleri yonunde internet sitelerine yansiyan
haberler, insanin kanini donduruyor.


Eskisehir Osmangazi Universitesi Teknoloji Arastirma Merkezi Muduru
Prof.Dr.Muammer Kaya'nin, "mayin magdurlari"ni konu alan basin
toplantisindaki su sozleri, aslinda terorun korkunc boyutunu gozler
onune sermeye yetiyor; "PKK teror orgutu tarafindan dosenen mayinlara
basma sonucunda Turkiye'de 1999-2006 yillari arasinda 589'u sivil, 989
kisi oldu, 3 binin uzerinde kisi de sakat kaldi."


PKK paramiliter orgutu ile mucadelede en kucuk bir olayda dunyayi
ayaga kaldiran İnsan Haklari Dernekleri, elini, kolunu, bacagini,
yuzunu, gozunu, canini PKK mayinina kurban veren cocuklarin aci
cigliklari karsisinda da suskun kalabilecekler mi?.. Susmak,
onaylamaktir. Sivil toplum orgutleri, isimlerine yakisir hareket
etmezlerse, birakin toplumu, kendi vicdanlarina karsi nasil durust
kalacaklar?..


Aklima takilan ve dikkatimi ceken kucuk bir ayrintiyi da sizlerle
paylasmak istiyorum; PKK, mayinlama eylemlerine son verdigini ve bu
konu ile ilgili Cenevre'de PKK yoneticilerinin imza attigini yayin
organlarinda "flas" haber olarak bir hafta boyunca duyurmamis miydi?
Peki, PKK mayinlari sonucu olen insanlarla ilgili haberler, neden ayni
yayin organlarinda "es" geciliyor, yani verilmiyor. Hem yap, hem de
gizle... Acaba PKK sorumlulari, gerceklerin sonsuza kadar gizli
kalacagina mi inaniyorlar?..


Nail Amudi

PKK KATLİAMLARINDA UNUTULAN FOTOĞRAFLAR

[Çılgın Leyla]

Associated Press, terör örgütü PKK'nın ateşkes ilan ettiğini duyurdu.

[beyazgül]

nezaman ateşkes ilan etmiş peki birkaç ay önce gene ateşkes ilan edilmemişmiydi

[ZAGROS]

nezaman ateşkes ilan etmiş peki birkaç ay önce gene ateşkes ilan edilmemişmiydi

ateş süreci türkiye için büyük bir fırsat .fakat türkiyede generaller ve bir çok otlakçı için pkk ile savaşmak büyük bir gelir kaynağı bunu iyice bilin .ve ayrıca ateşkes süreci olduğu aman hiç bir türk yetkili muhatabbile olmuyor .medya ise sadece sözde ataşkes deyip geçiyor .gerçekleri görebilmek için birazda yabancı medyaya kulak vermekte fayda var

[reis]

herzaman soylemişimdir
farklı bültenleri farklı dergılerden gundemi takıp edıldıyı zaman
bazı şeyler ıyı anlasılır
yok tek yonlu duşunup okudugunuz zaman herzaman kendinizi haklı gorursunuz
bunu sadece sizlere deyil genel olarak soyluyorum

[Siyabend]

Kürt sorunu konusunda Clinton'ın Bush'tan farklı düşündüğü bir gerçektir.
Daha açık yazmak gerekirse Clinton Kürt sorununa daha yakın duruyor.
Bu durum yeni ortaya çıkmış değildir.Bilinen bir gerçektir.
Ama yazıdaki iddaların doğru olmadığını düşünüyorum.
Amerika'da iktidar kimse,ki bu bütün dünya için geçerlidir
güçlü olan odur ve onun talimatları ile işler yürür.
Amerika'nın Ortadoğu üzerindeki planlarını dışardan biri yönetemez.
Herkes menfaatlerini düşünerek hareket eder.
Bir kişinin söylemlerinden cesaret alarak eylem yapmak pek akıllıca bir davranış olamaz.

Savaş çığırtkanlığın hat safhada olduğu bir zamanda PKK'nin başlattığı ateşkesin kalıcı olması ve hiçbir insanın artık ölmemesi Türkiye'deki bütün insanların talebi olmalıdır.İnsan yaşamının en kutsal değer olduğu kabul görülmeli ve bu değeri korumak için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı.
Diyalog kültürünü benimseyip sorunları konuşmak,her zaman için şiddete başvurmaktan daha iyi bir yoldur.
Eskiye oranla bu istekler öok iyi bir noktaya gelmiş durumda ve bunun
gelişme evresinin de iyi noktada olduğunu görebiliyoruz.
Umudumuzu korumak,çözüm için birinci şarttır.
Her şeye rağmen Türkiye'nin geleceğinden umutlu olmak istiyorum.

[beyazgül]

herzaman soylemişimdir
farklı bültenleri farklı dergılerden gundemi takıp edıldıyı zaman
bazı şeyler ıyı anlasılır
yok tek yonlu duşunup okudugunuz zaman herzaman kendinizi haklı gorursunuz
bunu sadece sizlere deyil genel olarak soyluyorum

merak etme savgili daygen okadarda dar görüşle bakmıyoruz olaylara..kendi adıma konuşayım düşüncelerime zıt olan fikirlerin bulunduğu yazılarıda okuyorum..hiç bir şey bu ülkeden oturup yaşayıp ekmeğini yiyipde türk halkını koruyan askerlerimize karşı savaş açmayı gerektiremez...hemde hiç bir şey