Tülay Hanımın çiftliği tepede, köyün az dışında. İstanbul'da sosyologmuş, Almanya'da doktora yapmış. Nefes almak için buralara gelmiş. Sonrası malum: köy hayatı, organik domates-biber yetiştirmece, reçeller pişirmece, ekolojik tarım seferberliği, resmi makamlarla kavgalar vb. Son derece zarif, medeni bir evsahibesi.
Çiftlik biraz şekillenince çevreci ve alternatifçi gruplar için merkeze dönüşmüş. Yoga, meditasyon, workshop, atabinme, ayurveda, hepsi var. Yemekler tabii ki vejeteryen. Domatesin, maydanozun vb. ekolojik kimliği sık sık anımsanıyor. Üç papatyalı ekoturizm sertifikası (ICEA) Türkiye'de ilk ve tek imiş. Tarımsal sertifikasyonu da CERES tarafından yapılmış.
Mekân son derece işlevsel, tasarım kaygısı sıfır. Donanım: pamuk yatak, yün yorgan, köylü tekstili. Arazide koyunlar, atlar, köpekler, kediler cirit atıyor. İstanbul'dan iki-üç saat mesafede, İstanbul'a benzemeyen bir yer. Klasik turizm değil yaptıkları.

http://www.kucukvebutikoteller.com/deta ... ALOVA.html

