Kuzguncuk'ta iş güç sahibi bir mimarla yıllarca Manhattan havasını solumuş bir ressam, her şeyi bırakıp dört unsura meydan okuyan bu ıssız dağ başına gelmişler. Elektriksiz, susuz; fırtınayla, karla, savaşmışlar. Bir çağdaş kaçış şatosu inşa etmişler. Mimaride, yerel olanı tümden reddeden bir tür modernizmi tercih etmişler. İlk izlenim keskin; biraz dışlayıcı. Tanıdıkça öyle olmadığı anlaşılıyor. Yaklaşım içten, abartısız, dünya görmüş insanlara özgü rahatlığa sahip. Ahu'nun yemekleri fevkalade: görsel ve damaksal birer şölen. Kahvaltı da öyle.
Yer etkileyici: Midilli adasına neredeyse tepeden bakan muazzam bir dağ başı. Etraf volkanik kaya. Hava ' özellikle Eylülden sonra ' sarhoş edici. Bayır aşağı on-onbeş dakika yürüyünce otele ait özel koya geliniyor. İnanılmaz derecede berrak bir denize açılan, ıssız, yumuşak çakıllı, küçük bir plaj. Basit birkaç oturma yeri ile çardaktan başka bir şey yok; azami nüfus ya üç ya beş kişi. Bütün dünyayı unutup günü geçirecek yer.
http://www.kucukvebutikoteller.com/deta ... kkale.html