Felaket bozuk bir yoldan, başı karlı dağları geçerek, iki-üç saatte varılıyor. Dünyadan kopuk bir Karadeniz vadisi. 1920'de sınır geçirmişler, aşağı kısmı ' doğal çıkışı ' Sovyetlerde kalmış. Beri yanda kalan altı köye birkaç yıl öncesine kadar izinsiz gidiş yasaktı. Sonra açıldı, buralı olan bir büyük işadamının himmetiyle azıcık tanındı. Dil Gürcüce. Türkiye'nin başka yerinde duyulmamış bir tür polifonik türkü söylüyorlar. Balı meşhur.
Aynı işadamının gayretiyle TEMA Vakfı bir konukevi açmış. Süper-modern bir Uludağ şalesi. Doğa grupları geliyor; ulaşılmazlığın peşine düşmüş tek tük de seyyah: enteresan insanlara rastlama olasılığı yüksek. Dünya şekeri bir Adnan her şeyle başa çıkıyor. Tüm iyi niyete rağmen, "yerel mimariye bu kadar saygısızlık neden'" diye sormadan edemedik.
Sınırın tam üstü. Karşıki çalılığın yarısı Gürcistan. Yola çıkınca, tek bir çirkinliğe rastlamadan beş-on gün yürümek mümkün diyorlar.

http://www.kucukvebutikoteller.com/deta ... RTVIN.html

