İşin başında genç (ve güzel) bir çift; Buğra ve İpek var. Bütün yaratıcılıklarını, bütün sevgilerini ve bütün geleceklerini koyup bu güzel eski Rum evini (1891'de yapılmış) ayağa kaldırmışlar. İnşaatta bizzat bulunmuş, sıvaları kazımış, duvarları boyamışlar. Alaçatı'nın belki de en orijinal evi zira yeni (dolayısıyla beton) hiçbir şey yok. Hiçbir şey bozulmamış. Duvarlar 70 santim, yer ise bina ilk yapıldığına döşenen kestane. Sıcaklığı ve güzelliği de veren zaten bu.
Giriş, gördüğümüz en güzel girişlerden. Şimdi asla yapılamayan zarif bembeyaz bir merdiven ve tepede pek yakışan bir avize. Odalar binaya yakışan bir sadelikte. Cam duvarlı banyo gibi 'seksi' detaylar da düşünülmüş.
Mutfak/restoran kısmı ise ana bina ile çarpıcı bir şekilde zıt! Gayet modern, gayet 'metal' ve gayet içi dışında. Kötü mü' Katiyen değil. Tam tersine son derece davetkar. İnsanın anında ortadaki devasa masaya ilişesi ve mevzua dahil olası geliyor. Yemeklerin de en az mutfak kadar enteresan olduğunu söyleniyor. Teras ise bir şirinlik abidesi.

http://www.kucukvebutikoteller.com/deta ... esme-.html

