Mesaj
gönderen Siyabend » 01 Ağu 2008 10:57
Kürt işçilerinin Ordu kentine alınmaması Meclis'e taşındı
DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, bölge illerinden batıya mevsimlik işçi olarak giden Kürt işçilere yönelik Ordu ve Trabzon Valiliği'nin aldığı kararları Meclis'e taşıyarak, barışı ve huzuru sağlamakla görevli bir mülki idare amirinin kente misafir olarak gelen Kürt kökenli tarım işçileri üzerinde 'tehlikeli' anlamına gelebilecek töhmetler yaratan kararına karşı nasıl bir önlem alınacağını sordu.
DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, ağırlıklı olarak Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Batman ve Muş illerinden her yıl fındık toplamak amacıyla Doğu Karadeniz illerine giden Kürt kökenli tarım işçilerinin yaşadıkları sıkıntılara ilişkin İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Tuğluk, verdiği önergede, Ordu Valiliği tarafından skandal düzeyinde bir genelge yayınlandığını belirterek, 'Buna göre, fındık toplama amacıyla şehre gelen Kürt kökenli vatandaşlarımızın şehre girişi adeta polis barikatıyla yasaklanmıştır' dedi.
'İşçilerin kente inmesi yasaklandı'
Tuğluk, Ordu Valiliği'nin bu yıl itibariyle, tarım işçilerine barınma-toplanma ve konaklama alanı oluşturulmayacağını açıklayarak, işçilerin kente gelmeden önce kimliklerinin güvenlik güçlerine verilerek GBT sorgulaması yapılması, çalışacakları yeri İl Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlığı'na bildirmeleri, hangi bölgeye gidecekleri, kaç gün kalacaklarının da tutanaklara işlenmesini, şüpheli ve hastalıklı görülen işçilerin derhal güvenlik güçlerine bildirilmelerinin belirtildiğini ifade etti. Tuğluk, ayrıca alınan karara göre işçilerin kent ve ilçe merkezlerine inmesinin de yasaklandığına dikkat çekti.
'Trabzon Valiliği de benzer karar aldı'
Tuğluk, yine benzer bir kararın da yaklaşık iki hafta önce Trabzon Valiliği tarafından alındığının basına ve kamuoyuna yansıdığını dile getirerek, şunları kaydetti: 'Valilik 'İşverenlerin çalıştırdıkları işçiler ile il dışından gelen işçilere ait kimlik bilgileri muhtarlıklar aracılığıyla en yakın güvenlik birimlerine bildirmeli, kimliği bulunmayan kişilere ise iş verilmemelidir. İşverenler ve köy muhtarları, emniyet bakımından huzur bozucu olayları anında en yakın güvenlik birimine, bölgelerinde çalışan işçilerde görülecek hastalıkları ise en yakın sağlık kuruluşuna bildirmeliler' açıklamasıyla yine Kürt işçilere dönük bir ayrımcılık kuşkusu ve potansiyel tehlike olduğu kanısı yaratmaktadır.'
Tuğluk, önergede şu soruların yanıtlanmasını istedi:
Medyaya da yansıyan bu genelge hakkında İçişleri Bakanlığı'nın bilgisi var mıdır? Varsa eğer, Ordu Valiliği hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır?
Yaşadıkları insanlık dışı çalışma koşulları bir yana, yabancı uyruklu kişilere bile reva görülmeyen uygulamalara insanlarımızın sırf Kürt oldukları için maruz bırakılmalarını, hangi hukuki ve meşru gerekçe ile açıklayacaksınız?
Kürt ve Türk halkı arasında çıkarılmak istenen çatışmalar ve tahrikler orta yerde dururken, barışı ve huzuru sağlamakla görevli bir mülki idare amirinin kente misafir olarak gelen Kürt kökenli tarım işçileri üzerinde 'güvensizlik', 'şüpheli', 'şaibeli', 'tehlikeli' anlamına gelebilecek töhmetler yaratan bu duruma nasıl bir önlem alacaksınız?
Bu durum normal bir prosedür müdür? İlgili valiler hakkında bu durumun gerekçesine ilişkin bir çalışmanız olmuş mudur?
ANKARA (DİHA)