Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da partisinin Bağcılar İlçe Kongresi'nde bir konuşma yaptı.
Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru'nun kendisine yönelik benzetmesini reddeden Erdoğan, dar gelirli vatandaşlar için de hiç peşinatsız aylık 100 YTL taksitle ev yapılacağı sözünü verdi.
FEHMİ KORU'YA YANIT: BİZ NE BUSH NE OBAMAYIZ
Güya biz iktidara gelirken Obama gibi gelmişiz şimdi Bush olmuşuz. Sevsinler seni. Yazıklar olsun. Biz ne Obamayız, ne Bush'uz. Biz biziz. Herkesi kendi atmosferinde değerlendirsinler. Obama bir siyahi. Siyah-beyaz ayrımlarının yapıldığı dönemlerde bir siyahi sırtına ABD bayrağı alıp zafer turu atardı. Obama'ya tebrik mektupları yazan terör örgütü yandaşları bu ülkede sırtlarına Türk Bayrağı alıp koşabildiler mi? Benzetmeyi yapanlar ufka iyi baksınlar. Başlarını da iki ellerinin arasına alıp iyi düşünsünler.
NTV'ye konuşan Fehmi Koru, Erdoğan'ın Obama gibi geldiğini ancak Bush'a benzediğini söylemişti.
Türkiye'de şehirleri toplu konutlarla değiştiriyoruz. Bazı yerlerde terör örgütleri gelip müteahhitlerin önünü kesiyor. Bu örgütün yandaşları bu ülkeyi sevdiklerini söylüyor.Seviyorsanız gidin terör örgütünü durdurun. İmkanı olmayanlara 45 metrekarelik stüdyo daireler yapacağız. Bir oda, bir salon. Mutfağı da salonda olacak. Peşinatsız 100 YTL taksitle konutlar yapacağız.
Bunu gecekondu, kaçak yapının önünü alalım diye yapıyoruz. 320 bin konutun inşası devam ediyor. 220 bin konutu da sahiplerine teslim ettik.
'BEN İNTİHAR ETMEK İSTER MİYİM'
Ben seçime 5 ay kala intihar etmeyi istermiyim ya. Ben hesap yapsam buna popülizm denir. Ben böyle bir popülizm yapamam. Davulun sesi bana uzaktan hoş geliyor. Yanına geldiğin zaman kulak zarları tehdit altına giriyor. Anayasayı değiştirmek. 10 ve 42. maddeyle ilgili Anayasa değişti. sonra ne olduğunu görmediniz mi? Hesapları iyi yapacağız. Germeden, gerdirmeden geleceği yürüyeceğiz. Sabır... Bir meyve olgunlaştığında onu yiyeceksin ki tadını alasın. Hamken meyve yenmez. Ağzın ekşir.
Erdoğan'dan Fehmi Koru'ya "Yazıklar Olsun! Sevsinler Seni!"
- Siyabend
- Belawela Muhtarı

- Mesajlar:19658
- Kayıt:15 Eki 2006 12:05
- Ruh Hali:Mutlu
- Cinsiyet:Erkek
- Burç:Kova
- Takım:Galatasaray
FEHMİ KORU NE DEMİŞTİ
FEHMİ KORU NE DEMİŞTİ:
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru, dün NTV’de Ruşen Çakır ile Mirgün Cabas’ın Yazı İşleri programında ilginç açıklamalar yaptı. Başbakan Erdoğan’ın 2002’deki seçiminin Obama’nın seçilmesiyle eşdeğer olduğunu ancak Türkiye’nin 2008’deki yönetim anlayışının Bush’u andırdığını söyledi. Koru özetle şöyle konuştu:
BENZER SÜREÇ: Türkiye bugün ABD’de yaşananı 2002 seçimlerinde aslında yaşadı. Daha sonra kendisi de zenci metaforunu kullandığı için rahatlıkla söyleyebiliriz, Erdoğan Türkiye için Obama’nın Amerika’da başkan olmasına eşdeğerde bir gelişimin sonucu olarak ve büyük bir zaferle başbakanlığı elde etmişti. Siyasi yasaklıydı 2002’de Meclis’e bile girememişti ama önüne konulan engeller kalktı ve sonunda başbakanlığa kadar yükseldi. 2007 seçimleri Gül’ü de cumhurbaşkanı yaptı. Yani Türkiye’de bugün ABD’de yaşanan benzer süreç yaşanıyor. Ancak Türkiye’de 2002’de yaşanan Obamacı bir yaklaşımdı ama Türkiye 2008 yılına geldiğinde biraz Bush’u andıran bir yönetim anlayışı içinde sorunlara yaklaşıyormuş gibi görünüyor.
1990’LAR GİBİ: Hükümetin insan hakları, demokrasi noktasında son zamanlarda biraz kendi çizgisinden saptığı kanaatindeyim. Kürt sorununa yaklaşım da bunu en ciddi şekilde dışarı vuran bir olay. Biliyoruz ki bir değişim sloganını kullanarak iktidara geldi AKP. Ve o değişim sloganına uygun onun içini dolduracak şekilde de davrandı. Bugün Türkiye’de rahatlıkla Kürt sorunu diyebiliyorsak bunu biraz da AKP iktidarına borçluyuz. Eğer demokratik açılımlardan söz edebiliyorsak, Kürtçe dershanelerin açılması TRT’den Kürtçe yayının başlatılması ve buna benzer başka açılımlar aslında bu partinin iktidarda bulunduğu süre içinde gerçekleşti. Basit tedbirlerle bu sorunu geride bırakmamız mümkünken, 1990’ların şartlarına yani terörle Kürt sorunun birbirine karıştırıldığı döneme doğru yol aldığımız hissini veren gelişmeler yaşanıyor.
ELİNDEN KAÇIRIYOR: DTP siyasetdışı gerilimler peşinde tamam ama iktidar bu gerilimleri düşürmesi, tansiyonu düşürmesi gerekirken onu daha da yükseltici çıkışlar yaparak 22 Temmuz 2007 seçiminde elde ettiği çok açık olan bölgedeki üstünlüğünü elinden kaçırıyor.
“Gül çaba sarf edİyor”
CUMHURBAŞKANI Kürt sorunuyla ilgili bölgede neler yapılması gerektiğini anlatmaya çalışıyor. Yabancı gazeteye verdiği mülakatı hatırlarsak geçmişte yapılan hataları da devletin en tepe noktasında bulunan insan olarak itiraf etmeyi bile gösterebildi. Cumhurbaşkanı sistem içinde yetkileri belirli olan bir konum. Bundan öte ne yapabilir bilmiyorum ama Cumhurbaşkanı bu sorunun varlığını kabul eden ve o sorunun demokrasi içinde çözümü için elden gelenin yapılmasını isteyen bir noktada.
