DTP Eşbaşkan Vetkili Nurettin Demirtaş, PKK tarafından alıkonulan 8 askerin serbest bırakılması için girişim başlatan DTP Milletvekillerine teşekür ederek, askerlerin serbest bırakılmasına karşı yapılan 'Keşke ölselerdi niye kurtardınız' sözlerini ise 'İnsanlığın bittiği son nokta' olarak niteledi. Demirtaş, ülkede geleneksel devlet anlayışından kaynaklı şiddetin her şeyin belirleyeni olup siyasetin ise sadece onun hizmetinde bir kuruma dönüştürüldüğüne vurgu yaparak, acıları ortak olan Kürt ve Türk halkları arasındaki iletişim dilinin şiddet olamayacağına vurgu yaptı.
Park Otel'de yapılan DTP 2. Olağanüstü Kongresi'nde konuşan DTP Eşbaşkan Vekili Nurettin Demirtaş, Türkiye'nin çok önemli gelişmeleri yaşadığı bir dönemde kongre yaptıklarının altını çizerek, yaşanan gelişmelerin kongrelerini önemli kıldığını ifade etti. DTP kongresi öncesinde Diyarbakır'da gerçekleştirilen Demokratik Toplum Kongresi'nde önemli kararlar alııdığını hatırlatan Demirtaş, "Burada açığa çıkan büyük halk iradesi ülkenin en önemli sorunlarına çözüm yolunu göstermiştir. Siyasetin rolü halkın bu muazzam yol göstericiliğinde çözümler üretmektir" dedi.
'Şiddet herşeyin belirleyicisi'
Türkiye'nin çatışmalı bir coğrafyanın ortasında bulunduğuna işaret eden Demirtaş, ülkede geleneksel devlet anlayışından kaynaklı şiddetin her şeyin belirleyeni olup siyasetin ise sadece onun hizmetinde bir kuruma dönüştürüldüğüne dikkat çekti. "1960-70-80 askeri darbeleri yapılırken, bu yıllarda halkın seçtiği Başbakan asılırken, tek istekleri demokratik ve tam bağımsız Türkiye olan gençler kıyımlardan geçirilirken, yaşları bile büyütülüp dar ağacına yollanırken bugünkü gibi sınır ötesi bahaneler mi vardı? O halde nedir mesele?" diyerek, ülkenin şiddet geleneğinin Osmanlı'dan devralınan toplumsal renkliliğin, çeşitliliğin yok edilip tek bir ırka ve tek bir mezhebe indirgenmek istenmesinin bilim ve akıl dışı bir zihniyetten sürekli beslendiğini söyledi.
'Emekli paşalar bile hata yaptığını itiraf etti'
Bu baskıların, gayri Müslim azınlıkların tasfiyesinde, Kürtlerin asimilasyonu ve başarılamadığı yerde imhasında, yine Türk olsalar bile sadece Alevi oldukları için büyük bir çoğunluğun kıyım ve baskıyla karşılaşmasında kendini gösterdiğini dile getiren Demirtaş, "Hasılı şiddet üreten zihniyet Türkiye'nin kamburu olagelmiştir.Yıllar yılı şiddetin baş uygulayıcısı olan emekli paşalar bile hata yaptıklarını itiraf etmektedirler" dedi. Şiddet ikliminden beslenen partilerin, sadece kriz, çatışma, kan ve gözyaşı ürettiklerine vurgu yapan Demirtaş, "Oysa siyaset diyalog, uzlaşı ve çözüm dilidir. Bunun dışındaki her türlü yaklaşım şiddet doğurucudur ve siyaset olarak red ediyoruz" diye konuştu.
'Acıları ortak olan iki halkın iletişim dili şiddet olamaz'
Türkiye'de çözülmesi gereken en acil konunun Kürt sorunu olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Halkların onurlu birlikte yaşama istenci şiddet ortamında köreltilmemelidir. 21. yüzyılda şiddet ne bir hak arama yöntemi ne de hak arayışlarını bastırma yöntemi olabilir. Yollardaki her mayın, dağlara atılan her bomba yüreğimizde patlamaktadır. Bu acıyı sadece canından bir parça yitiren analar değil her gün çocuklarının yolunu gözleyen onbinlerce Türk ve Kürt anası yaşamaktadır. Acıları ortak olan iki halkın iletişim dili şiddet olamaz" dedi.
'Keşke ölselerdi' anlayışı insanlığın bittiği noktadır'
Kürtlerin bir arada yaşama isteğinin Demokratik Toplum Kongresi'nde dile getirildiğini hatırlatan Demirtaş, "Partiler, üniversiteler, akademisyenler, aydınlar bu sese kulak vermeli ve halkların onurlu birlikte yaşama istencinin hayat bulması için çalışmalıdır" çağrısında bulundu. Şiddetle her sorunu çözme iddiasında olan zihniyetin Türkiye'yi ABD ve AB kapılarında neredeyse dilenci konumuna getirdiğini belirtti. PKK tarafından alıkonulan 8 askerin serbest bırakılması sonrasında yaşanan tartışmalara değinen Demirtaş, "'Keşke ölselerdi niye kurtardınız' diyerek partimizi suçlayan bu zihniyet insanlığın bittiği son noktayı gösterdiği gibi kimin gerçekten şiddet karşıtı kimin şiddet yanlısı olduğunu da ibretle ortaya koymuştur. Her türlü riski göze alarak bu kutsal kararı alan ve fiilen uygulayan partili arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum" diye konuştu.
'Devletin yıkıcılığına karşı toplumsal barış projesi'
Kürt sorunun demokratik çözümü için şartların zorlandığını belirten Demirtaş, bunu AKP'nin yarattığını belirterek şunları dile getirdi: "Oysaki istenirse Bulgaristan'daki örnek bile hızla çözümün önünü açabilecektir. Bulgaristan’da yeni şeçimler oldu, Jivkov Türklere karşı imhayı ve inkarı dayatıyordu. Türk halkının hakları verilerek sorunlar barışçıl ve demokratik bir anayasa içinde çözüldü. Ve 50 yıldır kapısında beklediğimiz AB'nin kapısından Bulgaristan bir kaç yıl içinde girdi. DTP olarak biz de demokratik özerklik ve anayasayla bu sorunları çözme çabasındayız. Bizim politikamız geleneksel devlet yıkıcılığına karşı toplumsal barış projesidir."
'Başbakan DTP'yi hedef gösterdi'
AKP'yi milletçiliği körüklemek ile suçlayan Demirtaş, "Hatta Başbakan hergün partimizi hedef göstererek ırkçı saldırıları körüklüyor. Sırf Kürt olduğu, hatta sırf doğulu olduğu için insanların ev ve işyerleri basılıyor, arabalarına saldırılıyor, mal ve canlarına kastediliyor. Başbakanın bizi hedef gösteren her demecinden sonra partimiz şiddet saldırılarına uğramıştır. Bir Başbakandan beklenen davranışlar bunlar olamaz" dedi. Tüm provokasyon ve saldırılara rağmen bugüne kadar sağduyularını koruduklarını ve koruyacaklarını kaydeden Demirtaş, ancak Başbakan Erdoğan'dan da aynı sorumlu yaklaşımları görmek istediklerini aksi halde yanlış yere düşecek bir kıvılcımın vebalini hiç kimsenin kaldıramayacağına dikkat çekti.
'Demokratik Çatı Hareketi' önerisi
Meclis'i çözüm yeri olarak gördüklerini ancak kendilerine karşı inanılmaz bir tahamülsüzlük olduğuna vurgu yapan Demirtaş, "Biz yine sorumluluğumuz gereği Meclis'in ve partilerin demokratik kültürel bir olgunluğa kavuşması için üzerimize düşen çabayı göstereceğiz" dedi. Demokratik ve barış güçlerinin dağınıklığını eleştiren Demirtaş, herkesin kendi rengini koruyabileceği bir çatı partisinin kurulabileceğinin altını çizerek, 'Demokratik Çatı Hareketi'nin başlatılması çağrısında bulundu.
Seçimlere hazırlıksız yakalandıklarını ancak bu kongreden güçlü çıkacaklarına inandıklarını söyleyen Demirtaş, "Milletvekillerimiz ve bir bütün olarak Parti Meclisi'miz demokratik kültür, ahlak ve duyarlılığın en güçlü örneklerini sergileyecek, parti zeminini her şeyin üstünde tutarak gelişme sorunlarını aşacaktır" şeklinde kaydetti. Kadın ve gençliğe başarı dileklerinde bulunan Demirtaş, "Gençlik enerjisi ile yaşlı bilge tecrübesini birleştiren partimiz geleceğe umutla yürümektedir" dedi.
DİHA
'Keşke Ölselerdi' Sözü İnsanlığın Bittiği Noktadır
-
Kawa
- Binbaşı

- Mesajlar:1325
- Kayıt:22 Eki 2006 17:16
- Ruh Hali:Mutlu
- Cinsiyet:Erkek
- Burç:Kova
- Takım:Fenerbahçe
Re: 'Keşke Ölselerdi' Sözü İnsanlığın Bittiği Noktadır
yaa böylesi bir mantıga şaşıyorum dogrusu nedemek ölselerdi şu paşalar o burumda olmuş osalardı aceba aynı sözümü sarfederdi bakın israililere 1 askeri için 40 filistin esirini serbest bırakmıştır işte budur sahiplenme budur insanlık ya öleceksın yada teslim veya esir düşmeyeceksin hangi dünya ülkesinde var bu uygulama osmanlı tarihinde olmamıştır böylesi bir yaklaşım pes dogrusu burası türkiye herşey dogaldır

