Hz. İsmail'in Soyu

Dinimiz hakkında hertürlü bilgi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Hz. İsmail'in Soyu

Mesaj gönderen Siyabend » 18 Eki 2012 23:28

Hz. Nuh'un Çocukları

İsmail b. Iyaş, Said b. Müseyyeb'den rivayet etti ki: Nuh (a.s.)'un Sam, Yafes ve Ham adlı üç oğlu vardır. Bunların da her birinin üç oğlu oldu.
Sam'ın oğulları Araplar, Farslar ve Rumlardır.
Yafes'in oğulları Türkler, Slavlar ve Yecüc ve Mecüc'lerdir.
Ham'ın oğulları ise Kıptî, Sudanlı ve Berberilerdir.

Ebu Hureyre (ra)'dan Peygamberin şöyle buyurdugu rivayet edilmiştir: Nuh (as)'ın Sam, Ham, Yafes adında oğulları oldu.
Araplar, Farslar ve Rumlar Sam'ın çocuklarıdır, hayırda bunlardadır.
Yecuc, Mecuc, Türkler ve İskitler de Yafesin çocuklarıdır, bunlarda hayır yoktur. Kıptiler Berberiler ve Sudanlılar da Ham’ın çocuklarıdır. (Tirmizi) (Büyük İslam Tarihi, İbn Kesir, Cilt 1, Sayfa 159)

Hz. İbrahim

Siyerci tarihçilere göre Hz. İbrahim Keldani ülkesi olan Babil'de dünyaya gelmiş ve orada vefat etmiştir.

Hz. İbrahim'in birkaç oğlu vardı, ama en meşhurları ikisi de büyük peygamber olan İsmail ve İshak'tır.(Büyük İslam Tarihi, İbn Kesir, Cilt 1, Sayfa 198)

"Yoksa siz, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbâtın yahudi, yahut hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir." (el-Bakara, 140.)

Hz. İsmail

İlk olarak Arapça'yı gramerine uygun bir biçimde konuşan Hz. İsmail'dir. İsmail (a.s.) Arapça'yı Mekke'de kendi yanlarında konaklayıp yerleşen Arab-ı Aribe'den yani asıl Arap ırkından olan Cürhüm ve Amalika kabileleriyle Yemenlilerden öğrendi.

İsmail'in oniki çocuğu vardı. Bunlar; Nabit, Kayzar, Ezbil, Mişa, Müsmi, Maş, Duşa, Erer, Yatur, Nebş, Tayma, Kayzuma'dır.

Rivayet edildiğine göre, Hz. İshâk Betvîl'in kızı Rafkâ ile 40 yaşında iken evlendi ve bu hanımdan onun İso (Araplar ona İs derlerdi) ve Yâkub (diğer adı İsrail'dir) adlarında ikiz oğlu dünyaya geldi. İs Yâkub'dan önce doğdu. Hz. İshâk, bu çocukları doğduğu zaman altmış yaşındaydı.

Hz. İshâk'ın oğlu İs amcası İsmail 'in kızı Nesme ile evlendi ve bu evlilikten önce Rûm adındaki oğlu dünyaya geldi. Daha sonra Yunan adında bir çocukları dünyaya geldi.(Büyük İslam Tarihi, İbn Kesir, Cilt 1, Sayfa 283)

Araplarla İlgili Bilgiler

Bütün Arap soylarının, Hz. İbrahim'in oğlu İsmail Peygambere dayandığı belirtilir. Doğrusu şu ki: "Arab'ı Aribe denilen Araplar, İsmail Peygamberden önce de var idiler. Bunlar; Ad, Semud, Tasm, Cedis, Ümeym, Cürhüm ve Amalika.

Arab-ı Müstağribe'ye gelince onlar, Hicaz Araplarıydılar. Hz. İbrahim'in oğlu İsmail Peygamberin soyundandırlar.(Büyük İslam Tarihi, İbn Kesir, Cilt 2, Sayfa 259)

Hz. İsmail'in Soyu

Râsulüllah, Hz. İsmail’in neslinden geldiğini şöyle bildirir: “Allah Teala, İsmail Oğullarından Kinane Oğullarını, Kinane Oğullarından da Kureyş'i, Kureyş'ten de Benî Haşîm'i, Benî Haşîm'den de beni seçti."

Râsulüllah’ın nesebi Hz. İsmail’e dayandığı noktasından herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Ancak Hz. İsmail'in vefatından (kaçıncı kuşak torunu olduğunu kesin bilemediğimiz) Adnan’a kadar yaşayan ailesi hakkında sıhhatli ve kuvvetli bilgiler bulunmamaktadır.

Neseb alimleri ve tarihçiler Hz. İsmail ile Adnan arasında kaç nesil veya kaç ata geçtiği konusunda araştırmalar yaparak farklı sayılar elde etmişlerdir.

Şüphe yok ki Allah, Ademi, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu seçti. Alemlere üstün kıldı. Onlar, birbirlerinden türemiş bir soydur. Allah, Semi'dir, Alim'dir. Hani, İmran'ın karısı: Rabbım karnımdakini hür olarak Sana adadım, benden kabul buyur. Doğrusu Sensin Sen, Semi, Alim, demişti. Fakat onu doğurunca-Allah onu ve doğurduğunu daha iyi bilici iken-Rabbım ben onu kız olarak doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Gerçekten ben adını Meryem koydum. Ben onu da soyunu da kovulmuş şeytandan sana sığındırırım, demişti. Bunun üzerine Rabbı onu güzel bir kabul ile karşıladı. Onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya mihraba her girişinde onun yanında bir yiyecek bulurdu. Ey Meryem, bu sana nereden? derdi. O da: Allah tarafından, derdi. Şüphe yok ki Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır.(ÂLİ İMRÂN, 33-37)

Yüce Allah, Adem peygamberi seçtiğini ve onun soyundan olup kendisinin şeriatına tabi olan, taatinden ayrılmayan kimseleri de mümtaz kıldığını bildiriyor. Sonra da öncelikle İbrahim ailesinden bahsediyor. İsmail oğullarını da arasına katıyor. Sonra bu temiz ve necip ailenin fazilet ve üstünlüğünü bildiriyor. Bunlar İmrân ailesidir. İmrân'dan kasıt Meryem'in babasıdır.

Meryem'in Davud peygamberin soyundan olduğu konusunda itilaf yoktur.

Hz. Dâvud (a.s)'m soyu şu şekildedir: Dâvud b. Işâ b. Uveyd. Yahûzâ b. Ya'kûb b. İshâk b. İbrahim (a.s).

Tevrat ve İncîl ehli, Hz. Dâvud (a.s)'m soyunun, kendi kitaplarında ayrıntılı bir şekilde geçtiğini söylemektedirler. Yine bunlar, Hz. Dâvud (a.s)'m, Hz. Ya'kûb'un oğlu Yahûzâ'nm soyundan geldiği konusunda tamamen görüş birliğine varmışlardır.


Cevapla

“İslam ve İnsan” sayfasına dön