NEBİLER SULTANI

Dinimiz hakkında hertürlü bilgi
Cevapla
Ehmede_Omeri
Banned
Banned
Mesajlar:1042
Kayıt:24 Şub 2007 19:20
Ruh Hali:Kızgın
Cinsiyet:Erkek
Burç:Terazi
Takım:Galatasaray
NEBİLER SULTANI

Mesaj gönderen Ehmede_Omeri » 02 Nis 2007 15:37

Nebiler Sultanı, insanlığa yön gösteren bir kutup yıldızıydı
Bu günlerde her yerde İnsanlığın İftihar Tablosu konuşuluyor. O’nun kokusu sanki her yanımızı sarmış gibi. Gazetelerde O.. dergilerde O.. televizyonlarda O.. konferanslarda O.. evlerimizde O.. gönüllerimizde O.



İslâmî bir farz:
Tefekkür

Hz. Aişe (r.anha) validemizin naklettiği
ve sabah Hz. Bilal gelinceye kadar ağlayıp ibadet
eden sevgili Efendimiz’in durumunu anlatan hadisin
sonunda Hz. Peygamber, “Bu ayetleri (Âl-i İmran,
3/190-194) okuyup uzun uzun tefekkür etmeyenin
vay haline.” şeklinde buyurmaktadır. Kullanma talimatınıza uyuyor musunuz?

En basit bir makinanın bile kullanma talimatına uyulmazsa, o makina ya bozulur veya verim alınamaz. En mükemmel makina halinde ise, kullanma talimatına uymak çok daha fazla önemlidir. Bu, hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir.

Hz. Peygamber, kızıyla damadının arasını düzeltince çok sevindi

Hz. Peygamber (sas), Hz. Ali ve Hz. Fatıma arasında sevgi ve saygı bağlarını kuvvetlendirmekle kalmaz, onların arasını düzelterek hakemlik yapar. Sehl bin Sad Hz. Ali ile eşi Fatıma arasında geçen bir hadiseyi şöyle anlatır: Salât ve selam Senin içindir
'Ey Nebî!'

Efendiler Efendisi’ne (sas) her fırsatta salât u selam getirmemiz ona karşı vefamızın gereğidir. Çünkü, salât u selamlarla onu her anışımız, hem onun peygamberliğini bir tebrik, hem getirdiği saadet-i ebediye müjdesine karşı bir teşekkür ve hem de bildirdiği fermanlara itaatimizi ve biatımızı yenilememiz manasına gelmektedir.





Onlar, çok hassas bir hayat yaşıyorlardı

Sahabe-i kiram devrinde Allah’ın rızasını kazanmak en birinci esastı. Allah’ın rızası karşısında bir müminin, Allah ve Rasûlü’ne tercih edeceği hiçbir şey yoktu. Hatta onlar, sevgi ve alakasından az kuşkulandıkları zaman kendilerine münafık nazarıyla bakıyorlardı. Büyük bir 'dost' var

O, hayatta karşılaştığı musibet ve belalara karşı öyle akıl almaz bir sabır ve metanetle karşı koyuyor ki insan hayret ediyor. Ve inanın ki bu kadar sıkıntı, bela, dert, hastalık ve üstüne üstlük etrafında her an onu öldürmek için uğraşan binlerce düşmana rağmen, o kadar rahat, o kadar kendinden emin ki.

Nebîler Nebîsi (sas), boş bulduğu yere otururdu

Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) otururken, kalkarken daima Allah’ı anardı. Oturmak için muayyen bir yeri yoktu. Halkı da böyle bir yer edinmekten men ederdi. Bir topluluğun yanına vardığında boş bulduğu yere oturur ve bunu emrederdi. Yüzünde güller açar, konuştuğunda yüreklere
su serperdi

İnsanlarla iç içe olmak, onlar için muhabbet beslemek ve her fırsatta güzellikleri sergilemek “sevgi insanının” özelliğidir. Baktığında yüzünde güller açan, konuştuğunda yüreklere su serpen, bir sıkıntın olduğunda yanında olacağını bildiğin insanlardır onlar. Böyle bir dost; vefa abidesidir âdeta.


Cevapla

“İslam ve İnsan” sayfasına dön