Newroz Tarihi

Türkiye ve Dünya Tarihi
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Newroz Tarihi

Mesaj gönderen Siyabend » 21 Mar 2009 10:21

Bütün halklarin tarihinde, çoskuyla kutlanan ve büyük bir anlami ve önemi olan günler vardir. Bu tür günlerde insanlar en güzel elbiselerini giyer, küskünler barisir ve yasamin daha da güzellesmesi için dileklerde bulunulur.

Insanligin besigi olan Ortadogu bölgeside zengin yer üstü ve yer alti kaynaklarinin çok- lugundan dolayi sürekli egemen güçlerin istila ve fetih hareketlerine maruz kalmistir. Ama her ne kadar egemen güçler kendi sistemlerini bu alanda oturtmaya çalismissada bölge halk-larinin büyük isyan ve baskaldirilarina da sebep olmustur.Iste bu baskaldirmalardan bir tane-side, bin yillardir orada bulunan halklar arasinda bugüne kadar Kurtulus Günü' olarak kut-lanan Newroz Bayramidir. Newroz bayraminin anlatimda bir çok versiyonu olmasindan kay- nakli kimse net olarak geçmisi hakkinda bilgi sahibi olmadigindan ve her halkin tarihinde farkli sekilde anlatimlari oldugundan bu konuda net birsey söylenememektedir. Ama su bir gerçek ki, Newroz Ortadogu halklari için ‚Kurtulus Günü'dür.

Bizde bu kisa yazimizda fazla ayrintilara girmeden ve bir anlatimi esas alarak Newrozun geçmisi hakkinda bir takim seyler aktarmaya çalisacagiz.

Newroz iki sözcükten olusan „Yeni Gün“ anlamina gelir ve kürtçe'dir. Gece ile gündüzün esitlendigi, günesin balik burcundan koç burcuna döndügü 21 Mart gününe rastlar. Bu rastlantidan yola çikarak, hep baharin baslangici gibi düsünülse de anlaminin derinliklerinde, zulmün ve zorbaligin sona erdigi, hak, hukuk ve adalet kavramlarinin ön plana çiktigi, yasanilir ve aydinlik günlerin baslangici yapmaktadir.

Newrozu tam olarak algilayabilmek için, her yönü ile ele almak, dönemin ekonomik, sosyal ve dinsel yapisindan söz etmek gerekir.

Bu efsanenin olustugu dönem, ekonomik ve sosyal olarak degerlendirildiginde köleci toplumsal yasam sürmekte; dinsel olarakta Zerdüstlük inanci yaygindir. Köleci toplumsal yasamdan söz etmeye gerek oldugunu sanmiyorum. Bunu herkes az-çok biliyor. Ancak Zerdüstlükten kesinlikle bahsedilmelidir. Zira Kürtlerin bu yani hep karanlikta birakilmistir. Zerdüst ve Zerdüstlükle ilgili en derin ve genis arastirmayi Avusturyali bilim adami Friedrich Wilhelm Nietsche yapmistir. Bu inancin temeli; emek, üretim ve helal kazanç teskil eder. Bu inançta doga kutsaldir, hayvanlarin kurban edilmesi yasaklanmistir. Ihtiyaç kadar tüketimi esas almistir. Kendini savunmanin disinda siddete son derece karsidir. Köleci toplumsal yasam döneminde önemini tamamen yitiren kadin, bu inançta insan olma önemini hep korumustur. Zerdüstlükte tanri-kul iliskisi yoktur. Zerdüst iyilik tanrisi Ahura Mazda`ya bazen kizar ve hesap sorar. Tanriya yada tanri-krala kosulsuz teslimiyet söz konusu degildir. Insanin özgür iradesi ön planda tutulmaktadir. Bu nedenle dönemin en büyük düsünce devrimini gerçeklestirmistir denilebilir.

Bu inançlarin yaygin oldugu bölgede, halkin sikayetci olmadigi Kral Cemsit devrilir ve yerine zalim bir kral olan Dehaq gelir. Yeni kral kisa zamanda etrafa saldigi dehsetle adindan sözettirir. Efsaneye göre seytan asçi ve hizmetci kiliginda Dehaq`a hizmet eder. Ona güzel yemekler yapar. Bu nedenle Dehaq ondan memnundur ve bir dilegi olursa yerine getirecegini söyler. Seytan da bunu firsat bilerek, onu iki omuzundan öpmek istedigini söyler. Dehaq buna izin verir. Seytan Dehaq`in iki omuzundan öptükten sonra aniden ortadan kaybolur. Dehaq`in omuzlarinin öpülen yerlerinden iki yilan belirir. Dehaq yilanlari hemen kestirir, ama kestikce yeniden çikarlar ve korkunç acilar verirler.

Ülekedeki bütün hekimler çagrilir, ama hiç biri bu derde çare bulamaz. Seytan bu kez Doktor kiliginda saraya gelir. Bu acilarin dinmesi için, yilanlarin hergün iki genç insan beyni ile beslenmeleri gerektigini söyler. Hiç kusku yok ki insanliga karsi kötülük amaçlaniyor ve seytan amacina da ulasiyor.

Dehaq adamlarina emir verir; hergün iki genç insan saraya getirilir, baslari kesilir ve beyinleri yilanlara yedirilir. Zamanla binlerce genç insanin ölümü halk arasinda büyük tepkilere neden olur. Halk korku ve dehset içindedir. Sonralari Dehaq`in sarayina asçilik için alinan iki iyi niyetli insan; Armail ve Karmail, hergün getirilen iki genci saklarlar ve onlarin yerine iki koyun beynini Dehaq`a götürürler. Ölümden kurtulan gençler daglara siginirlar. Bu durumun 30 yil kadar sürdügü söylenilir.

Birgün 12 oglundan 11`i Dehaq`a veren Kawa adindaki demirci, son çocuguda istenince buna isyan eder. Halkini ve bunca yildir daglara siginan insanlari örgütler, hep birlikte Dehaq`a saldirirlar. Demirci Kawa önderligindeki bu halk ayaklanmasi zaferle sonuçlanir. Saray ele geçirilir ve Dehaq öldürülür. Kralligi adil kisiligi ile bilinen Feridun getirilir. Bilindigi gibi Zerdüstlükte ates kutsaldir. Bu nedenle zafer, büyük ateslerin yakilmasi ile kutlanir.

Iste o gün takvimler M.Ö. 21 Mart 612`yi göstermektedir.
Artik yeni bir dönem baslamistir.
Bilmem tesadüf müdür? Su anda dünyada ortak olarak kullanilan yalniz bir takvim vardir. O da 21 Martta baslar. Bu takvim halk arasinda “fal takvimi” diye bilinen “Horoskop” takvimidir.

Bazi söylencelere göre; yesil, kirmizi ve sari renklerden yapilmis Kawa`nin pestemali zaferden sonra sarayin burçlarina asilir.Bazilarina göre de Kawa`nin deriden olan pestemali, Dehak`tan sonra Kawa`nin önayak olmasiyla basa getirilen yeni Kral Feridun tarafindan renkli taslarla süslenerek sarayin burçlarina asilir. Bu bayrak yüzyillar boyu Mezopotam-ya`dan Iç Asya`ya kadar zülme karsi isyan bayragi olmustur.
Ama su gözardi edilemez bir gerçektir ki, hiç bir yerde Mezopotamyadaki kadar çoskulu kutlanamaz.


Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Re: Newroz Tarihi

Mesaj gönderen Siyabend » 21 Mar 2009 10:24

Newroz, Kürt halkının demirci Kawa önderliğinde Dehak zulmüne isyan ateşini tutuşturduğu ve zaferle taçlandır dığı gündür .New: Yeni, Roz: gün, "Yenigün" ANLAMINA gelir .Bahar yeniliktir . Hareketlilik ve canlılıktır kışın tembellliğin,monotonluğunun ve donukluğunun silkinişidir.Bahar mevsimi mücadele ve başkaldırı günleriyle doludur.

Aradan 2616 yıl geçmesine rağmen, direniş özünü kaybetmeksizin her 21 Mart günü coşkuyla Kürt ve İran halklarınca kutlanan Newroz, halkların özgürlüge olan özlemini ve inancını da taşır yüzyıllardır , tarihteki soykırımlara, katliamlara,Halepçelere, yok etme politikalarına rağmen bugüne dek içeriği zenginleşerek, güncel olaylarla birleşip gelen Newroz'un giderek serhildanlarla daha az yayılması aynı zamanda Kürt kültürünün köklerinin zenginliğini de göstermektedir. Bu başkaldırı ve zalimleri yakan ateş son yıllarda daha fazla dağı,daha fazla meydanı ve daha fazla alanı aydınlatıyor.

Yeni Dehaklar ateşi söndüremiyorlar, ama özgürlük ateşi yeni Dehak'ları da yakıp daha da gürleşecek ve din, dil, ırk, ulus, cins farklılığı gözetmeksizin tüm emekçilerin birlikte kavgasının yolunu aydınlatacaktı.

Kürt tarihinde Newroz Bayramının çıkışı ve tarihi bir kaç şekilde anlatılmaktadır. B.Nikitin, Newroz'un ) tarihinin çok eski yıllara dayandığını ve mitolojik bir kabukta, somut tarihi olaylann saklı olduğunu ve onu efsaneleştirdiğini belirtiyor. Yazılı kanıtların çok az olduğu dönemlerde Newroz'un tarihsel gelişimini sagııklı bir şekilde yazmak tarihçileri zorlamışbr .Kürt tarihçileri, Kürtlerin en eski dini olan Zerdüşt'ün Kitabı Zendavester'de, Firdevs'in Şerefnamısinde Ömer Hayyam'ın Newroz namesinde ve Şerefxan'ın Şerefnamısinde ve günümüzde çeşitli yazılı eserlerde Newroz değişik şekillerde işlenmiş, bugüne taşınmıştır .

Bir efsaneye göre, M.O. 612 yılında Asur İmparatorlugu Mezopotamya halklarına, Kürtlerin ataları olan Medlere, lran'lıların ataları Perslere, Ermenilerin ataları Urartulara ve şimdi soyları tükenen Hurilere, Babillere, Elamlılara çok zulüm yapıyordu. Med Generali Keyasker tüm halkların da desteğini alarak Asur zulmüne ve zalim Dehak'a karşı ayaklanır. 21 Mart 612 yılında Asurluların başkenti Ninova'yı kuşatır .Zalim Kral Dehak'ı sarayıyla birlikte yakar . Keyasker'e eski Med ve Pers dilinde "lider, önder, komutan, Ozan" anl***** gelen ''Kawa'' denilir. Bu günden sonra, bütün Mezopotamya halkları özgür olur.Ve bugüne Kürtçe ''Newroz'' (yenigün) derler.Her 21 Mart günü zalim Dehak'ın sarayını yakan ateşi yakıp Newroz'u bir bayram olarak kutlarlar.

Başka bir efsaneye göre, M.Ö. 1896 yılından 1176 yılına kadar egemenlik kurmuş olan Kassitli Kürtler, egemenliklerinin ilk yıllarında Babil'i ikinci kez işgal ediyorlar. Söylenceye göre, Kral Cemşid bir taht üzerinde Kürt kenti olan Demawed'den Babil'e götürülürken, yüzü o kadar parlıyor ki, halk onu güneşe benzetir ve gök iki güneş gördü derler , bugüne Newroz denir. Cemşid'in Babil'e girdiği gün 21 Mart'tı. Bugün her yıl bayram olarak kutlanır. Bununla bağlantılı olarak bir başka söylence de şöyle: Cemşid'den itibaren kutlanan Newroz . tôrenlerinde Kürtlerin ateşe bagıılıkları nedeniyle ,dağlarda, alanlarda ateşler yakılır , oyunlar oynanır . M.Ö. 612 yılında Demirci Kawa her yıl kutlanan bayramlardan yararlanıp, bayram için toplanan halkın varlığından yola çıkarak dağlarda Newroz ateşi yaktırıp , isyanı başlatmıştır .Aradan geçen zaman içinde Newroz bayramı ile bu başkaldırı birleştirilmiştir. Firdevs'in Şeyhnamısine (974-999 yıllarında yazılmış) göre, zalim Asur Kralı Dehak'ın omuzunda iki yılan çıkmıştır .Onlara her gün iki Kürt gencinin beyninin verilmesini Dehak'ı etkisi altına alan bir ifrit şeytan önerir. Ve her gün iki Kürt gencinin beyni bu yılanlara yedirilir .Ancak, insaf sahibi bazı kişiler-bir söylenceye göre Demirci Kawa-bir süre sonra ikinci beyin olarak kestikleri hayvan beynini vererek zulmü yumuşatmaya çalışırlar .Kaçırdıkları ikinci genci dğlıara yollarlar. lşte bu dağlarda toplananlar Kürt halkını oluşturmuşlardır.

Demirci Kawa da beyinleri Dehak'ın yılanlarına yedirilen 17 Kürt gencinin babasıdır .Y akalanan 18.oğlunu kurtarmak için Dehak'ın sarayını basar. Şeyhnamıye göre, Kawa saraydan çıkarken sarı- kırmızı-yeşil renkli deri önlüğünü isyan bayrağı olarak kulanır. lsyan zaferle sonuçlanır, yönetim Feridun'a (Med Kralı) teslim edilir.Med yenilgisinden sonra bu bayrak lran'a götürülür ve bir anı olarak saklanır. .İs1amiyete kadar gelip geçen hanedanlıklar çeşitli mücevherlerle bayrağı süsler, lslamiyetin yayılmasıyla birlikte bayrağın üzerindekiler ganimet olarak askerler tarfından paylaşılırken, bayrak da yakılır.

Nevroz Bayramı farklı biçimlerde tarihe geçse de,ortak bir kaç noktada anlamını bulur. İlk olarak Newroz, 2616 yıllık yıllık geçmişiyle en eski özgürlük bayramıdır. İkinci olarak, Kürt halkının Demirci Kawa önderliğinde zulme, sömürüye, baskıya karşı bir başkaldırı günüdür. Üçüncüsü, Newroz'un isyan ve özgürlük ateşi diğer ezilen ve sömürülen halkları da sarıp giderek evrenselleşmiş, aradan geçen yüzyıllara rağmen, özündeki başkaldırı ve direniş geleneğini yitirmeksizin somut olaylarla örülerek özgürlük mücadelesi yürüten halkların elinde günümüze değin yaşaya gelmiştir .

Newroz ateşle bütünleşmiştir.onun içindir ki dağlarda ateşler yakılır.Çünkü ateş aydınlıktır , karanlığa meydan okumanın adıdır.Yüzyıllardır her 21 Mart'ta ülkenin dört bir yanında Newroz ateşi yakıp, mücadele çoşkusunu yükselten ezilen Kürt ulusu kendi kimliğine sahip çıkıyor.Yıllarca örülen korku duvarları yerle bir ediliyor. Son yıllarda mücaadelede hızla ön safalara fırlayan Kürt emekçileir , ulusal kurtuluş mücadelesinde aktif olarak yerini alırken, yeni Kürdüyaratıyor .Dünya ve Türkiye , kamuoyu Kürt Sonununu' ve mücadelenin boyutlarını Kürt serhildanlarında ve elde silah gerilla mücadelesine korkusuzca, katılan Kürt emekçilerinin mücadelesinde görebiliyor.

Kürt ulusal mücadelesi Newroz kutlamalarıyla yeniden dirilişin ve özgürlük yoluna düşüsün tarihini yazdılar ve burjuvaziye korku sldırlar.bir zmanlara yasaklanna nwerozların şimdilerde önünün açılması zorunluluğu kürt emkçileirnin bu zorlu savaşımlarıyla başarılmıştır.

21 Mart'lardaNewroz ateşinin Kürdistan'ın her tarafını sardması, kadınlarıyla, çocuklarıyla, öğrenci ve esnafıyla Kürt ulusunun ezici , çoğunluğunu mücadeleye kattığını gören aydınlıktan korkan beyinlerin, yüreklerin karanlıkta kalmasında, körelmesinde, naylonlaşmasında çıkarı olan egemen sınıfları ve çağdaş Dehakları telaşlandırdı ve taktik değiştirmeye zorladı.

1990 Mart'ında faşist diktatörlük "Türk Bayramı'' adı altında Newroz'u valiliklerce törenlerle "kutla''maya başladı. Yine o bayatlamış taktiği ileri sürdüler .Ne de olsa devlet güçlüydü ve bir avuç eşkiyaya pirim veremezdi (!) ( Faşist dikütatörlük Newroz'un özünü boşaltma, pasifize etmek ve onun Misak-ı Milli sınırlarına zarar vermesini engellemek ve ne kadar demokrat (!) ( olduklarını kanıtlamak için böyle bir manevraya ) girişip Newroz'un öz be öz Türk bayramı olduğu demagojisini ileri sürdü.Sözümona, Türkler Orta Asya'da Ergenekon dağında mahsur kaldıklarında, tam nesilleri tükenmek üzereyken Asena'' adındaki bir kurt çıka gelmiş ve 21 Mart günü Türklerin atalarına yol göstererek Anadolu'ya getirmiş ve Türkler, o günden beri 21 Mart'ı Türk bayramı olarak kutluyorlarmış. Ancak, yüzyılardan beri bu bayramı ; illegal kutluyor olacaklar ki, kimse de duyamamış!
Diktatörlüğün bu manevrası da sökmedi,.Bu komedya’ya Türk halkı da inanmadı.

Bu YALAN diktatörlüğün çaresizliğinin, çürümüşlüğünün yeni bir kanıtı oldu. Kürt halkı kendi bayramını yasal olsa da olmasa da coşkuyla, ülkenin .dört bir yanını Newroz ateşiyle aydınlatarak kutluyor.

Her Acem ve Kürt halkları Newroz bayramını direniş ve başkaldırı günü olarak kutlaya geldiler.Botan'da tutuşturulan Newroz ateşi ülkenin batısından doğusuna her yerde yakılarak hakların kardeşleşme şıarı ile bütünleştirildi.
Cevapla

“Tarih” sayfasına dön