Güvercin Gerdanlığı

Aşk hakkında bilmeniz gerekenler
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Güvercin Gerdanlığı

Mesaj gönderen Siyabend » 01 Eki 2007 15:38

Güvercin Gerdanlığı: Sevgiye ve Sevenlere Dair
İbn Hazm (İnsan Yayınları, İstanbul, 1998)

İnsanlar aşkın mahiyeti üzerinde tam anlamıyla anlaşamadılar. Üzerinde çok
kafa yordular ve uzun incelemeler yaptılar. Benim düşünceme göre aşk
ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının
birleştirilmesidir. Bu birleşme onların en yüksek temel öğelerinden meydana
gelir. (s.74)

....bütün bu sevgi türlerinin nedenleri yok olunca kendileri de yok olur.
Nedenleri artınca sevgiler de artar; nedenler küçülünce sevgiler de küçülür;
nedenler yaklaştıkça sevgiler de sığlaşır ve yoğunlaşır. Nedenler
uzaklaştıkça sevgiler de çözülür ve dağılır. Ruhu kucaklayan gerçek sevgi bu
kuralın dışındadır kuskusuz. Bu tur sevgi ancak ölümle sona
erebilir...(s.76)

....böylelikle nice cimriler cömert, nice kaba insanlar da kibar ve ince,
nice bilgisizler bilgili ve kültürlü, nice korkaklar cesur ve şecaatli, nice
nahoşlar nazik, nice düşük kimseler güzel oldular...(s.82)

Allah seni üstün kilsin! Bilesin ki aşkın insanlar üzerinde etkin bir gücü,
keskin bir egemenliği, yadsınamaz bir otoritesi, karşı konulamaz kuralları,
çürümeyen nüfuzu, önüne geçilmez bir baskısı, kısacası mutlak bir hakimiyeti
vardır. En sağlam şekilde kurulmuş bağları, en sıkı düğümlenmiş düğümleri
çözer; katılıkları eritir, sağlamları sarsar; yüreğin üstüne konar; yasak
olanı serbest eder...(s.99)

Aşkta meydana gelen şaşılacak durumlardan birisi de sevenin sevgilisine
boyun eğmesidir. Aşık, kendi şahsiyetini karakterini sevdiğinin karakterine
zorla bağlar. Nice hırçın, söz anlamaz,, dik kafalı, inatçı, gururlu, huysuz
kimseler aşk rüzgarlarını içlerine çeker çekmez aşk denizine daldılar,
içinde dolaştılar. Bükülmez huyları yumuşadı, zorlukları kolaylaştı; keskin
bıçakları köreldi; kibirleri alçakgönüllülüğe dönüştü... (s.115)

Aşkta arzu edilebilecek şeylerden birisi de, Yüce Allah’ın insana samimi,
hoş sözlü, itibarlı, giriştiği işi en iyi şekilde yapan, yaptığını dikkat ve
güzellikle takip eden, konuşması dokunaklı, keskin zekalı, bilgili, az
muhalefet eden, yardımsever, çok sabırlı, çok yönlü, onurlu, gönül alan,
dostluğunda sadık, dostuyla iyi geçinen, karakterli, ahlakı övülen,
haksızlıktan uzak, her an hizmete hazır, somurtkanlıktan nefret eden, güzel
huylu, gizli kini olmayan, derin düşünceli, dostunun isteklerine koşan,
ahlakı güzel, kanı temiz, cömert, sır tutan, çok iyiliksever, güvenilir,
ihanet etmeyen, ruhu temiz, olgun, derin hisli, keskin kavrayışlı, imdada
koşan, dostunu korumasını bilen, vefalı, ılımlı, oturaklı, her zaman öğüt
vermeye hazır, sevgiyi diri tutmaya çalışan, kolay uzlaştırıcı, arabulucu,
inancı sağlam, sözlerinde samimi, açık kalpli, kanık, saygın, soylu, gönlü
geniş, gözü doygun, sabrı ve samimiyeti seven, ayrılık bilmeyen, kendisinde
dostunun acılarını dindirmesini bilen, dostuyla içli dışlı ve sırrına ortak
olan, kısacası her şeyini onunla paylaşan bir dost vermesidir. Kişi onda en
büyük rahatlığı bulur...(s.122)

Aşkın görünümlerinden biri de sevgililerin birbirine kavuşmasıdır. Bu büyük
zevk, çok tatlı bir dönem, yüksek bir derece, şafaktan doğan bir
mutluluktur. Daha doğrusu; ama nasıl söylesem, diriliştir, yüce varoluştur,
sürekli sevinçtir, Allah’ın büyük bir bağısıdır. Eğer bu dünya üzüntü ve
kaygı dolu fani, geçici bir dünya olmasaydı ve eğer cennet bir ödül yeri,
kötülüklere, çirkinliklere karşı bir sığınak olmasaydı, sevgiliyle
birleşmenin (verdiği) katıksız mutluluk, hiç bir şeyin bulandıramayacağı
dupduru, saf, kesinlikle üzüntü ve kederin yaklaşmadığı, dileklerin
tamamlandığı, umutların son sınıra vardığı bir gönül şenliği olduğunu
kolaylıkla söyleyebilirdik. Gerçi aşığın kalbinde aşk ateşi devamlı yanar.
Ne yağmurdan sonra bitkilerin çıtır çıtır büyüyüşü, ne ilk yazda kara
bulutların kaybolmasından sonra çiçeklerin parlaklığı, ne yemyeşil
bahçelerle çevrili bembeyaz sarayların zarafeti güzel huylu, iyi karakterli,
nitelikleri güzellikte ahengini bulan bir sevgiliyle kavuşmaktan daha
güzeldir. En beliğ insanlar bu sevinci tasvir etmekten acizdir; tadını
anlatamazlar. O durum gönülleri şaşkına çevirir, zekaları durdurur...(s.135)


Cevapla

“Aşk u Meşk” sayfasına dön