HİÇ OLMAK İSTİYORUM..

Aşk hakkında bilmeniz gerekenler
Cevapla
beyazgül
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:7631
Kayıt:16 Eki 2006 09:06
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Kadın
Burç:Yay
HİÇ OLMAK İSTİYORUM..

Mesaj gönderen beyazgül » 27 Ara 2006 13:25

" Kısacık bir öykü bu...ama hayatımıza yön veren bir öykü...
Devrin valisi emrindeki yöneticiler ile atının üstünde şatafat içinde girer şehre...
Yol kenarlarında insanlar iki büklüm el pençe divan selamlarlar... Valiyi...
Bütün bu şatafatlı itaat gösterileri arasında valinin gözleri, bir sokağın köşesinde yere çökmüş olan ve etrafındaki hiçbirşey ile ilgilenmeyen bir adama takılır...
Perişan kılıklı, saçı sakalına karışmış bu adamın olduğu yere sürer atını vali...
Atının üstünden inmeden,vakur ve sert bir ses tonu ile bağırır adama,
- "Behey adam, herkes benim şehre gelisimi el pençe karşılarken sen kimsin ki yerinden bile kıpırdamıyorsun? "
Perişan kılıklı adam istifini hiç bozmadan,sakallarının ve uzun saçlarının arasından belli belirsiz gözüken gözlerini valiye çevirerek :
- "Ben hiçim" der...
Vali daha da hiddetlenir,
- "Ne demek hiç, senin bir adın, şanın ünvanın yok mu bre adam" der...
- "Senin var mı? " der bu kez adam...
Vali iyice şaşırır ama cevaplar, ”Gafil adam, nasıl tanımazsın, ben valiyim” der.
Adam aynı ses tonu ile sorar yine...
- "Peki daha sonra ne olacaksın?"
- "Sadrazam olacağım." der vali...
- "Peki daha sonra?"
- "Padişah olacağım..."
- "Peki ya daha sonra?"
Kısa bir an duraksar vali ve;
- "Hiç" der...
Sadece gülümser perişan kılıklı adam...

Bu kısa öyküyü ilk duyduğumda, benim ruhumun hiç kimse olmak isteyen adamının öyküsünü bulduğumu anlamıştım...
Hepimiz hep başka birileriyiz...
Sevdiğimiz, beğendiğimiz, örnek aldığımız, kıskandığımız, yerinde olmak istedigimiz birilerinin seslerini, sözlerini, bakışlarını ve tavırlarını alıyor,sanki bize aitmiş gibi kullanıyoruz...
Sabahları kalkıp elbise dolabımızın önünde durduğumuzda, giyeceğimiz elbiseye ve yanına gideceğimiz insanlara en çok uyacak maskeyi de seçiyoruz, elbiselerimizin yanında duran maskelerimizin arasından...
Hep daha fazlasını isterken, aslında giderek hep daha az alıyoruz...
Bütün ömrünü kariyer, güç ve para peşinde gece gündüz çalışarak geçiren insanların, günün birinde bütün kazandıklarını, elindekileri kazanırken yitirdikleri sağlıklarına harcadıklarını görüyoruz...
Bir ömrün sonunda evleri, arabaları ve para kasaları olan insanların, bütün bunları kazanırken kim bilir kaç gerçek aşkı yitirdiğini ve günün birinde yaşlanıp başlarını yaslayacakları bir sevgili omuzu aradıklarındaysa,soğuk ev duvarlarının, lüks araba koltuklarının ve çelik para kasalarının bir sevgilinin yerini tutmadığını, acı içinde fark ettiklerine şahit oluyoruz.

Siz isterseniz,”herkes” olmaya devam edin...
Ben “Hiç kimse olmak istiyorum.”
Sadece bana ait yanılgılarım, hatalarım, hüzünlerim, kahkahalarım, fotoğraflarım, kelimelerim, şarkılarım ve hiç benim olmayanlarım ile birlikte, bir hiçliğe doğru tek başıma karışıp gitmeyi düşünüyorum..."



ALINTIDIR


Resim


Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Mesaj gönderen Siyabend » 27 Ara 2006 15:58

Bütün ömrünü kariyer, güç ve para peşinde gece gündüz çalışarak geçiren insanların, günün birinde bütün kazandıklarını, elindekileri kazanırken yitirdikleri sağlıklarına harcadıklarını görüyoruz...
Bir ömrün sonunda evleri, arabaları ve para kasaları olan insanların, bütün bunları kazanırken kim bilir kaç gerçek aşkı yitirdiğini ve günün birinde yaşlanıp başlarını yaslayacakları bir sevgili omuzu aradıklarındaysa,soğuk ev duvarlarının, lüks araba koltuklarının ve çelik para kasalarının bir sevgilinin yerini tutmadığını, acı içinde fark ettiklerine şahit oluyoruz.
Günümüzde böyle insanlara daha çok rastlıyoruz!
Özellikle feminizmin etksiyle" ayakta durabilme" dedikleri olguya sıkı
sıkı bağlanan kadınlarda kariyer çok önemli bir yer edinmeye başladı!
Ne yazıkki kariyerin hiçbir zaman sonu yoktur!
Cevapla

“Aşk u Meşk” sayfasına dön