Poet Of The Darkness

Paylaşmak istediğiniz şiirler
Cevapla
.:LaHuTi:.
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:1226
Kayıt:11 Haz 2008 15:08
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Kadın
Burç:Başak
Takım:Fenerbahçe
Poet Of The Darkness

Mesaj gönderen .:LaHuTi:. » 06 Mar 2009 17:19

Acı Veren Gözlerin

Karanlık odamdaki huzur parçalanıyor kalp atışlarımla
Her soluk alışım bana seni hatırlatırken
Her soluk verişim gönderir beni acının koynuna.
Ne kadar huzurluydum oysa sen yokken
Şimdiyse mücadele ediyorum içime soktuğun hastalıkla
Yatağımda boğuluyorum gözyaşlarımla.
Korkularım, en sonunda beni yere yıkıyor bu gece
Sesini duyuyorum her saniyemde
Gözlerini görüyorum gözlerimi kapattığımda
Ellerin ise boğazıma sarılıyor düşlerimde.
Bugünün geleceğini bilmeme rağmen
Seni benden almaması için yalvarıyordum Tanrı'ya.
Neden girdin ki hayatıma?
Taştan daha soğuktu kalbim
Hiçlikten daha boştu gözlerim.
Yıkılmamalıydı karanlığımın krallığı
Girmemeliydi virüslerin kanıma
Unutmuştum oysa bütün duyguları
Ne sevgi vardı, ne de onun acısı.
Şimdiyse yıkıntıların arasından bana bakıyorsun
Ölmenin vakti geldi diyorsun.
Biliyorum korktuğum gün, bu gün
Odamın içine sesi doluyor ölümün.
Hıçkırıklarım karışıyor güzelliğine
Seni anıyorum şimdi son bir kez daha
Birazdan öleceksin benim içimde
Ölümün sesi kutsayacak son bir kez daha
Gözlerimi kapatıp ölüm ayinimi başlattığımda
İçime soktuğun her şeyi kusacağım yatağıma.
Ama gözyaşlarım sel oldu durmuyor
İçimi ise cehennemin ateşleri yakıyor.
Hiçbir ayin bu kadar acı vermemişti oysa
Göz kapaklarım kapanmamak için yalvarıyorlar ruhuma
Sabah göz kapaklarım tekrar açıldığında
Her şey bitmiş, bedenim sevgiden arınmış olacak oysa.
İçimdeki karanlık ruh, ağıt yakıyor şimdi arkandan
Gözyaşlarım eşlik ediyorlar karanlığa.
Neden girdin ki hayatıma?
Neden acı verdin bana?
Neden acı çektiğimi bilmek bile acı veriyor bana
Olamaz, ben cidden sevmişim galiba.
.........
Sevgi sadece acı verir sevemem ben
Korkularım buna izin vermez.
Sevgi nedir bilemem ben
Kalbim içindeki şeytanı göremez.
Ama yarın mezarımdan kalktığımda
Her şey yine eskisi gibi olacak.
Hiç bir şey artık bana acı veremeyecek
Ne sevgin ne de beni ölüme terkedişin.
İçimdeki surları tekrar inşa etti gidişin
Şimdi sadece ben varım.
Bütün sevgileri öldüren korkularım
Senin gözlerini de silecekti en sonunda
Görmeyeceğim artık onları, gözlerim kapandığında.
Hiçbir sevginin izi yok artık içimde
Aile sevgimi bile kurban ettim ayinde
Tıpkı senin sevgine yaptığım gibi.
Sevgi mi, değil mi, onu da bilmiyorum ama
Ölmesi gerektiğini biliyorum
Çünkü ışığını sokuyordu karanlık ruhuma.
Senden bana kalan her şeyi sileceğim
İçime sevgiyle beraber soktuğun korkuları özellikle
Belki de bu yüzden öldürdüm seni
Bana verdiğin korkular yüzünden.
Artık hepiniz uzaksınız benden
Hem sen, hem sevgin hem de korkuların
Sadece son izleriniz kaldı içimde.
Tırnaklarınla kalbime kazıdığın harfleri silmek çok zor biliyorum
Şİmdiyse bütün yakarışlarım değişti
Artık seni görmemek için yalvarıyorum.
Dudaklarından dökülenleri duymayacağım bu günden sonra
Senin için zincir vuracağım hayallerimin kapısına
Artık ne eline uzanacak ellerim
Ne de dudaklarım dudaklarına
Bütün hayalleri gömeceğim mezarlarına.
........
Tek bir şeyi öldürmeyi beceremedim ayinimde
Bana en çok acıyı veren o gözlerini
Ama onları da oyacağım yerinden, bana inan
Sonra küllerini savuracağım göklere
O bir çift göz için son bir damla gözyaşı dökeceğim...


--------------------

Bulutların Özlemi

Gökyüzündeki yıldızlar parlamıyor artık
Bana umut verecek hiç bir şey kalmamış
Beni hayata bağlayan her şey yıkık
Karanlık bütün varlığımı kaplamış.
Geceleri yalnız dolaştığım sokaklar
Akmalarına hakim olamadığım göz yaşlarım
Ya da gecelerimi kaplayan kabuslar
Onlardan nasıl kurtulur, nasıl kaçarım?
Benim bütün hayatımın hakimleri onlar.
Ne bir umut, ne de bir sevgi var yaşamımda.
Beni yakalamaya çalışıyor bütün aynalar
Gözlerimdeki acıyı gösteriyorlar bana
Ruhumun çığlığını anlatıyorlar bağırarak
Kulaklarımı sağır edercesine haykırıyorlar.
Beni bir de onlar yıkıyorlar hatırlatarak
Acılı günlerimi yüzüme vuruyorlar.
Bulutların özlemini yaşıyorum her gün
Kuşlar gibi özgür olup uçmak göklerde
Belki de soğuk rüzgarı ölümün
Bana ıstırap edişi her nefesimde.
Yırtmak istiyorum üstümdeki karanlık perdeyi
Sesimi biri duyar umuduyla haykırıyorum
Yıldızların tekrar açmasını istiyorum pencereyi
Beni yanlarına almaları için yalvarıyorum.
Kara bulutların hayatımı kaplamasına izin vermeyin
Beni kurtarın onlardan, çekip alın beni buralardan
N'olur beni sonsuza giden çukurdan çıkarın
Kazıyın beni herkesin hafızasından.
Benim ağlamaklı hıçkırıklarıma karışan gülüşlerini
Bir yaratıkmışım gibi aşağılayan bakışlarını
Hiç bir şeyi, bir daha yaşamak istemiyorum
Unutturun beni onlara, silin beyinlerindeki pisliği.
Bulutların yıldızlarımı kapatışı hiç bitmeyecek gibi
Yıldızları bekliyorum, dileğimi göndermek için
Yıldızın kayışı, benim kurtuluşum olabilir mi?
Ufuktaki parıltı bozdu bütün hayallerimi
Ölü umut öldürdü beni kendisi gibi
Herkesin beklediği güneşin doğuşu
Benim karanlık ruhumun çöküşü oldu.
.............
Acaba o gün gelecek mi?
Yıldızlar, öne eğik başımı kaldıracak mı?
Bulutların özlemi bana acıyacak mı?
.............
Belki de o gün hiç gelmeyecek
Bulutlar da benim arkamdan aşağılayarak gülecek
Sonsuz çukurun dibine doğru giden yolculuğumun sonunda
Son kez yıldızları aradığım anda
Benim yıldızım çoktan kaymış olacak.
Benim dileğimin yerine
Bulutların dileği kabul olacak

Yıldızlarsa benim için ağlayacak...


--------------------

Farelda

Gecenin karanlığı çöksün diye yalvarıyorum
Gözkapaklarımın dayanacak gücü kalmadı
Artık etrafıma bakmaya korkuyorum
Anıların ıstırabı bütün benliğimi kapladı.
Cesetler mezarlarından kalkıyorlar bu gün
Onları öldürdüğüm için boğazıma sarılıyorlar
Oysa ne kadar da sevindirmişti beni ölümün
Şimdi ise cani anıların gözlerimi dağlıyorlar.
Başaramadım, ne olur sen yok et beni
Neden öldüremedim seni ve kendimi
Ben bunu bile beceremeyen aciz biriyim işte
Kendime bile yalan söyledim, öldürdüm diye.
Her gördüğüm insanın yüzü eziyet ediyor bedenime
Her kaldırımtaşı o günleri çarpıyor yüzüme
Ellerime vurduğun zincirleri koparıp atamam
Buna gücüm yok anla artık, o günleri unutamam.
Bir kere öldürecektin bu suçlu bedeni
Oysa şimdi her saniyemde acılar içinde ölüyorum
Ve tekrar diriltiyor zalim gözlerin bu bedeni
Ve hala o gözlerin yüzünden gözyaşı döküyorum.
Gözlerimi kör etmen bile bana yeterdi oysa
Bu sayede seni göremezlerdi her yerde
Dilimin söyleyemediklerini de anlatamazlardı sana.
Hiçbir şeyi koruyamadım, gizli dünyamı bile
Yaktın bütün bedenimi, yıktın benim kalelerimi
Esir ettin sonsuz krallığımı kendine.
Biliyorum kıracaksın sana uzanan ellerimi
Saymayacaksın sana verdiğim şeyleri.
İnan ben de istiyorum bütün sevgimi öldürmeni
O zaman daha az acı çekerim belki
Yalvarırım öldür beni, yok et kendini.
Biliyorum, o zalim gözlerin kabul edecek isteğimi
Paramparça ettiği bedenime saplayacak hançerini
Artık gerçek oldu kabuslarımın kehaneti
Biiyordum bu günün er geç geleceğini.
Esir ettiğin krallığımı geri vermeni istiyorum şimdi
Yıktığın bütün kaleleri tekrar inşa edeceğim.
Karanlıklar krallığı tekrar yok edecek sevgileri
Ve unuttuğum nefretimi tekrar yaşayacağım şimdi.
Hadi serbest bırak bedenimi
Arkandan dökebilecek gözyaşım kalmadı artık
Düşünme sana uzanan ellerimi
Onlar sana ulaşamaz, ikisi de kırık.
İkisini de sen kırmıştın hatırlasana
Tıpkı kalbimi kırdığın gibi.
Gittiğin zaman şeytanlarım alacak yerini
Ama unutma! Gitmeden bütün acılarını bırak bana
Boşalt üstüme bütün nefretini.
Sana güzellik vermek isterdim onların yerine
Ama hayatım boyunca hiç güzelliğim olmadı.
İşte bu yüzden layık olamam senin sevgine
Acılar bir kere yazılmış kaderime
Sen bile silemezdin bu yazgıyı
Bu yüzden boşuna üzülme
Son saniyelerimi say sadece.
Biliyorsun zamanı geldi
Sapla hançerini kalbime
Bas üzerime, ez bedenimi
Şimdi ben krallığımdayım
Sen boşuna merak etme
Duyacağın sadece anlamsız bir kelime:
FARELDA........
FARELDA........


-----------------------------

Hayat Mahkumu

Bu gözler benim değil!
Ya bu eller,
Bu eller kimin?
Ben sadece yürüyen bir ceset miyim
Yoksa kenara atılmış bir beden mi?
Ben kimim, ben neyim,
Biri bana açıklayabilir mi?
Ayak izlerini takip etmeyi ben seçmedim
Kendi portremi de ben çizmedim
Bu suç, bu günah benim değil
Bir iftirayla,
Böyle yaşamaya mahkum edildim.
Ben, aslında ben değilim
Ben, hareket ettiği halde duran şeyim
Bu yüzden,
Acı çekmeyi ben hak etmedim
Oysa bir cezayı iki kere ödemekteyim
İki ben, iki hayat mahkumu.
Bir gün daha geçip gitmekte cezamdan
Geri sayıma devam,
Hayat mahkumu
Hadi bir çizik daha duvara

Bir daha, bir daha...


----------------------------

Her Şey Yalan

Boş gözlerin sebebini soracak gücüm yok
Bitkin bir şekilde yıkılan bedenim suskun
Gözlerim gene hayaller için kapanacak
Acılardan uzakta bedenim yorgun.
Hayallerin kalesinde yükselen güneş
Parmaklarımın arasından akıp gider
Benliğimi yer yüzünden silen yanış
Ya da ölüm gök yüzünden düşer.
Bulutların arkasında beliren karartı
Kargaların sağır eden çığlıkları gibi.
Merdivenlerde ürpertici ayak sesleri
Hiçlikten başka kaybedecek bir şey kalmadı.
Uğultuların arasındaki inleyen sesler
Onları takip etmem için zorluyorlar
Duvardaki tablo anlatır acının gözlerini
Gölgeler kaçar, beklenen ölüm ayini.
Her attığım adımda beynimden bir anı silinir
Gözlerimden ise acının ruhu boşalır.
Sallanan koltuğun ölümü hissettiren sesi
Önüme açılan her kapıda hayaletlerin parmak izleri.
Bastığım her taşta benden önceki kurbanların yalvarışı
Ve etrafımda dönen sevginin haykırışı
Beni kolumdan yakalamaya çalışır.
Boş gözlerle ayaklarım yerden kesilir
Arzulu çağırışlar ağlamaklı çığlıklara döner
Sessizliğin her yere çöküşü sonu müjdeler
Yolculuk, gözlerden damlayan bir çift yaşla biter
Cansız beden boşlukta süzülerek yere yıkılır
O ana tanık beyaz güvercin kanatlanır
Bir kere bile arkasına bakmadan uçup gider.
..............
HER ŞEY YALAN!
Sevgi bile...
Yerdeki bedeni hiçbir şey kurtaramadı
Çıldırtan gülüş bütün her yeri kapladı
Bütün her şeyimi elimden söküp aldılar
Hiçbir umut beni kurtaramadı.
Yalanlar arasında boğularak gittim
Kızıl gözlerde galibiyetin kahkahasını hissettim.
Karanlık içimdeki boşluğun yerini aldı
Gözlerimdeki bir çift yaş soğuk taşların üstüne düştü
Ama birden bir el bütün karanlığı yararak elimi tuttu
Ter içinde gözlerim açıldı.
Sarıldım kurtarıcımın dizlerine
Rüzgarda uçuşan saçları gerçeği hatırlattı
Her şey yalan değil sözleri döküldü dudaklarından.
Hayallerin kalesi mahkum etmişti beni yalanlarına
Göz yaşlarına boğuldum mutluluktan
En sonunda surlar yıkıldı kalbimde
Sevgi ışığı parladı içimde
Dilim alışkan değil sevgi sözcüklerine
Ama gözlerim susmayacak biliyorum
Seni seviyorum diye haykıracak...
Ama kısa bir süre sonra ayrılacağız
Belki de sonsuza kadar...
Ve hayallerin yalanları tekrar öldürecek
Ama gene de kalbimdeki izleri
Hiçbir şey silemeyecek...
İnan...İnan...


-------------------------------------

Hiçbir Şeye Değmezsin

Boğuluyorum...

Kara yalanları
Sarıyor etrafımı
Kraliçenin

Ve Ben...

Kandırıyorum kendimi
İnanıyorum yalanlara...

Açtım, susuzdum
Çırılçıplak bir çölde
Tek başımaydım.
Bir serap da olsa
Yaşadığım
İçimdeki çocuğun
İhtiyacı vardı
Sarılmaya.
Yalan da olsa...
Bir hiç de olsa...

İşte şimdi günahım
Yıkıyor bedenimi.

Bir yalandı
Sarıldığım
Bir yalandı sevdiğim
Ve...
Ve sen Kara Yalanlar Kraliçesi
Gözlerimi kapatıp
Uçurumuna atsam da kendimi
Sen hiçbir şeye
Evet! Hiçbir şeye
Değmezsin!
Ne gözyaşlarına
Ne de kağıda
Akıttığım kanlara...

Sen sadece
Yarattığım
Bir yalansın! ...

Benim günahım! ...
Benim yakanım! ...


---------------------------------------

Phantasmagoria In Reality

Gözyaşlarım duruldu aniden
Karanlık çöktü üstüme
Haykıracak sesim olmasada
Çırpındım

-Kaçma küçük çocuk
-Aç gözlerini...

Yoldaşlarım nerdelerdi
Ben nerdeydim
Bilemedim
Sadece çöktüm
Dizlerimin üstüne...

-Görüyor musun?

Bir uğultu muydu duyduğum
Rüya görüyor olmalıydım
Kaçmalı uzaklaşmalıydım
Kesinlikle

-Sen Aleneria!
-O sensin...

Hayır Hayır!

-Evet duyduğunu biliyorum...

Kan akmalı denizler
Bulutlar karanlığı ağlamalı
Bu mümkün olamaz!

-Elbet birgün uyanacakdın uykundan çocuk
-Elbet birgün kaderinin farkına varacaktın
-Aç o kapattığın gözlerini
-Ne yapsan da
-Alnına yazılanı değiştiremezsin...

Yıllar öncesiydi
Bir taş bulmuştum yolda
Bakmıştım durmadan
Ben kaldırmadığım sürece hep ordaydı
Belki de hep öyle kalacaktı
Bu taşın kaderi miydi
Diye düşünmüştüm
Peki insanlığın kaderi de
Taş olmaksa...

-Etrafındaki sisleri görüyor musun küçük?
-O sisleri sen yaratıyorsun aslında
-Bak şimdi yoklar...

Ne demekti bunlar
Neydi bu yaşamın anlamı
Kes ellerimi
Kapat gözlerimi
Aleneria denen
Ben bir taş olmanın
Anlamını tatmalıyım

-Sen Aleneria!
-Biliyorsun ki
-Gölgeler hep kaçacak senden
-Ve sessizlik karışacak tenine
-Sen Aleneria!
-Sen hayatın anlamını bulacaksın...

'Uyan

Uyan çocuk...'


--------------------

Karanlıklar kraliçesinin Ayini

Kızılımsı gökyüzünden düşen iki damla değil ki gözyaşlarım
Onların içinde yağmur damlalarındaki umut yok
Sevgi sözcükleri anlatamaz ki onları, onlar benim acılarım.
Kumsalda yalnız yürüyorum şimdi, yalnızım dünyadan uzak.
Bıktım artık her şeyden, gözyaşlarım bile anlamını yitirdi
Bakmayın artık yüzüme, görmeye çalışmayın gözlerimdekini
Gözlerimde gördüğünüz boşluk anlatır mı sanıyorsunuz çektiklerimi?
Artık gözlerim bile kurtulmak istiyor ruhumdan
Bitkin düştü artık, herkesin yüzüne, içimdeki nefreti haykırmaktan.
Rüzgarın esişi yüzümü okşuyor mu sanıyorsun?
Beni acılarımdan arındırabileceğini mi düşünüyorsun?
Yüreğimi yakan acıdan kurtulmak keşke o kadar kolay olsa!
O rüzgar bana sadece ölümü hatırlatıyor bilmiyor musun?
Bütün acılarımı yüzüme vuruyor her esişinde anlıyor musun?
Anlayabileceğini mi sanıyorsun? Herşey anlamsız oysa!
Hayatımdaki her şey anlamsız, her şey koskoca bir hiç
Ne sen ne de o gözlerin gerçek değil.
Bileklerimden akan kanlar anlatır belki, hadi iç
Durma orada, her gün kanımı emen vampirlersiniz ne de olsa
Öldür beni duraksama boşuna
Kalbim taşlardan daha soğuk
Hadi ne bekliyorsun, zafer çığlıkları atsana.
Bu güne kadar ayakta kalan bu ceseti yere yıkacaksın, haydi durma
Gözlerinden okuyorum bunu sen de istiyorsun
Haydi sapla kılıcını kalbime
Bu beden üzerinde karallığını kur, hadi durma.
Ölüm ayini başlasın!
Vigemis oyk te, laırca nıskal
Negle lo, enis mesemve
Adnamıl tırka, enis virmosuye.
Yelkovan saymakta son anlarımı
Beklemek bile acı veriyor
Bu son mutluluğu çok görme bana
Kara rahipler etrafımda ölüm çemberi oluşturuyor.
Ölüm ayini için gözlerini kapatmaya çalışma
Gözkapakların ayinden kaçmana izin vermez boşuna çırpınma.
Lansı vides bu laırcaın seprin
Reh mazna laırcala nakyaharı
O radka nılca ımdıy bu palk.
Serbest bırak içindeki bütün sevgiler aksın
Karanlığın gücü onların yerini alsın
Sende söyle karanlığın lordlarıyla beraber.
''Enis eksim veszem''
''Enis eksim vezsem''
En sonunda beden artık serbest
Havada süzülüyor rahiplerin çığlıklarıyla.
Sende katıl onlara, haydi durma
Son bir kez tut o cesetin elini
Unutma kulağına fısldadıklarımı
Bİliyorum hiç hissetmedin
Sadece gözlerini kapat ve o anları düşün
O zaman bütün şifreleri çözülür içimdekilerin.
''Enis virmosuye''
''Enis virmosuye''
..........
Ne tatlı bir rüyadın, neden bıraktın beni?
Neden uyandım, neden?
Gene ruhum acıların krallığında
Ellerin çok uzakta
Tıpkı sevginin benden uzakta olduğu gibi.
..........
Hey sen karanlıklar kraliçesi!
Gün olur o fısıltılar kulaklarını sağır eden bir çığlık olur belki de!
Kim bilir, belki sen benim ayinim olursun
Sen kavuşursun huzura
Bense o sonsuz karanlığa....


--------------------

Nefretler Yoldaşım

Duygularım yok benim!
Hiç bir şey sevindiremez beni
Hiç bir şey de üzemez
Ben bir taş kalpliyim!
Gözleriniz göremez gözlerimi
Çığlıklarım yankılanmaz
Ağladığın bütün acılar benim!
Gönder bana bütün kederini
Acılar bensiz yapamaz.
Gökyüzü kanla boyanmaz
Ama kanla kaplı bütün hayatım!
Ben, ailesini kaybeden masumum!
Ben, sevgilisini ölüme yollayan aşığım!
Evet Ben! Bütün acılar benim olmalı
Bütün nefretler de yoldaşım.
Ben, kafesteki kuşların haykırışıyım!
Ben, ölüm mahkumunun yalvarışıyım!
Evet Ben! Bütün acılar benim olmalı
Bütün nefretler de yoldaşım.
Karanlık ışığım olsun
Sen de benim celladım.
Bağla gözlerimi
Zincirle ellerimi
Dudaklarım anlatamaz zaten her şeyi
İzin vermez içimdeki yaratıklar
Boğazımda düğümlenir sözcükler.
Son arzumu soracaklar her zamanki gibi
Gene nefretimi haykıracağım yüzlerine
Kusacağım bütün kinimi üstlerine
Ama gene de sölemeyeceğim her şeyi
Söyleyemem, sorma nedenini.
Ama bugün hergünkü ölüşümden farklı olmalı
Sende benim yanımda olmalı
Titreyen ellerinle ellerimi tutmalısın.
Ruhum bütün engelleri yıkarak sana fısıldıyor
Haydi dinle hisset öldürdüğüm duyguları
Nefreti de anlatsın sevgiyi de
Biliyorum, gözlerim kapalı olsa da hissediyorum
Sen de acı çekiyorsun benim gibi
Gözlerin öldürdüğün duyguları anlattı hep bana
Sen de fısılda kulağıma
Bu gün son ölüşüm olsun
Taş kalbim son kez atsın ellerinde
Fısıltılarım sana yaşam sevinci olsun
Ben onlar yüzünden ölsem de
Sen gene haykır onların yüzüne
Haykır benim nefretimi.
Ben, ailesini kaybeden masumum!
Ben, sevgilisini ölüme yollayan aşığım!
Evet Ben! Bütün acılar benim olmalı
Bütün nefretler de yoldaşım.
Ben, kafesteki kuşların haykırışıyım!
Ben, ölüm mahkumunun yalvarışıyım!
Evet Ben! Bütün acılar benim olmalı
Bütün nefretler de yoldaşım.
Şimdi bırak elimi
Gözlerimden akan yaş değil aldırma
Ne olur bakma bana
İzin veremem bana acımana
Öldürmeyi öğrettim işte sana
Durma öldür ve git!
Sadece nefretler yoldaşım olsun
Sen de benim celladım!...


Poet Of The Darkness


Cevapla

“Şiir Bahçesi” sayfasına dön