Occamlı William

Filozoflerın hayat hikayeleri ve düşünceleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Occamlı William

Mesaj gönderen Siyabend » 31 Oca 2008 11:53

(? -1349) Skolastiğin son döneminin en büyük ve en tipik temsilcisi İngiliz Occam'lı William'dır. Occam'lı William tam anlamı ile bir isimcilik (nominalist) temsilcisidir. Tüm Ortaçağda süren "tümeller tartışması"nı hatırlayalım. Acaba tümel kavramlar reel olan objeler midir, yoksa yalnızca eşyaya benzerlikleri yönünden takılan isimlerden mi ibarettirler?

Skolastiğin ilk dönemi, Eflâtun'un anladığı anlamda, bir kavram realizmini temsil eder. Orta dönem ise, Aristo gibi, aracı bir tutum takınır, yani "tümel vardır, yalnız bireyin içindedir" der. Oysa son dönemin en belirgin temsilcisi olan Occam tam bir isimcidir (nominalist).

Ona göre insan ve at diye bir şey yoktur, ancak tek tek insanlar ve tek tek atlar vardır. Yalnız tek tek insanların ya da tek tek atların aralarındaki benzerlikler, bizi bunları aynı bir kavram ile isimlendirmeye yönlendiriyor. Fakat bu kavram ya da isim ne tek tek atların dışında, ne de içinde ayrı bir realiteye sahiptir. At kavramı, yalnızca tek tek atların dahil edildiği bir "benzerlik sınıfı "nın adıdır.

Bu görüşlerin sonucu olarak: Önce bilgi, sonra da insanın anlaşılması yönünden belli sonuçlar çıkar. Occam'ın anlayışına göre bilgi, tek tek eşyayı gözlemlemek ve arkasından bunların aralarındaki benzerlikleri belirlemektir. Bu nedenle bilginin biricik kaynağı "algı"dır. Çünkü tek tek objeleri bize algılar bildirir.

Bunun içindir ki bu görüş için artık madde üstü bir evrenin varlığı konusunda rasyonel kanıtlar bulmak söz konusu olamaz. O kadar ki Occam, Allah'ın varlığını kanıtlamak için kanıtlar bulmayı bile reddeder. Kuşkusuz Occam gibi bir Ortaçağ insanı için bu anlayış, Allah'ın varlığını reddetmek anlamına gelmez. Occam aklın ve bilginin yolundan gidilirse Allah'ın kanıtlanabileceğinden kuşkuludur. Occam'ın öğrencilerinden biri, nedensellik ilkesinin de rasyonel bir biçimde kanıtlanamayacağını savunur.

Occam'a göre de yalnız "birey" reeldir. Bu noktada o, kendisi gibi bir Fransisken rahibi olan, Duns Scotus ile birleşiyor. Aynı şekilde Occam, Duns Scotus'un "fiil ve davranışı"^ da katılır ve bu anlayış onun bilgi varsayımında önemli rol oynar. Bilgi, Occam'a göre, "objelere üstün olmaktır."

Sonuç olarak; "fiil ve davranış", bireycilik (individüalizm) ve bir de isimcilik (nominalizm), Skolastiğin son dönemindeki karakterini belirleyen üç ana akım olmuştur. Fakat, Ortaçağın sonundaki bu görüş, aynı zamanda, "Rönesans"ı da hazırlamıştır.


Cevapla

“Filozoflar” sayfasına dön