Esrarengiz Yıldız

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Esrarengiz Yıldız

Mesaj gönderen Siyabend » 09 Nis 2008 12:43

28 yaşındaki astronomi öğrencisi Chris Fragile, Samanyolu Merkezi'nde her zamankinden daha fazla bir parlaklık farkettiğinde, hiç vakit kaybetmeden gözlediği, yıldızın koordinatlarını bilgisayara kaydetti ve o andan itibaren Mount Stromlo Gözlemevi'nde bulunan, tonlarca ağırlığındaki teleskopun elektromotorları da vınlamaya başladı.

Fragile, dijital kamerayla, bu esrarengiz yıldızın yaydığı ışınları, yarım saatte bir görüntüledi. Genç astronom, artık dramatik bir olayın şahidi olduğuna inanmaya başlamıştı. Dikey olarak yükselen ışık kümesi, birkaç gün sonra astronom Bruce Peterson tarafından da incelendiğinde, son derece ilginç bir sonuca ulaşıldı: Uzaktaki Güneş'in ani ve parlak ışığı, şimdiye dek bilinmeyen bir gökcisminden yansımıştı. Ve Peterson'a göre, ilk kez Güneş Sistemi'mizin dışında, Dünya'ya benzer bir gezegen bulunmuştu.

Ama esas ilginç olan, bu isimsiz gezegenin, Güneş'ten olan uzaklığı, yüzey ısısının olasılıkla Dünya'mıza yakın bir sıcaklıkta olduğunu göstermesiydi. "İşte bu yüzden orada herhangi bir yaşamın oluştuğunu düşünebiliriz" diyor, Peterson.

Avustralyalı astronom, aylarca Japonya, Yeni Zelanda ve Amerika'daki 60 meslektaşıyla, gözlem verilerini analiz bilgisayarında tekrar tekrar inceledi, fakat sonuç hep aynıydı; ve araştırmacılar, "Astrophysical Journal" adlı dergide, Dünya'nın olası bir eşine rastladıklarını açıkladılar.

Bazı çevrelerin, verilere şüpheyle yaklaşmalarına rağmen, Postdam'daki astrofizik enstitüsü astronomlarından Joachim Wambsganss, çok yakında Evren'de Dünya'mız gibi birçok gezegene rastlanacağına inanıyor.

Bundan dört yıl önce de, İsviçreli astrofizikçiler Michel Mayor ve Didier Queloz, 48 ışık yılı uzaklığındaki Pegasi, 51 yıldızın etrafında, Jüpiter benzeri bir uydunun döndüğünü keşfetmişlerdi. O zamandan bu yana, gözlemciler gitgide daha kısa aralıklarla yeni gezegen bulmaya başladılar. Şimdiye dek en az bir tane uydusu bulunan 18 sabit yıldız tespit edildi. Astronomlar artık Güneş Sistemi'mizin dışında, içindekinden daha fazla gezegen tanıyorlar.

Amerikalı bilim adamları, çıplak gözle bile görülebilen ve yalnızca 44 ışık yılı uzaklıktaki Ypsilon Andromedae Gezegeni'nin, tam üç tane uydusu bulunduğunu açıkladı. Ama ne var ki, Ypsilon Andromedae Gezegeni'nin uyduları da, tıpkı diğerleri gibi olağanüstü sıcaklıkta olduklarından, üzerlerinde herhangi bir yaşamın oluşması mümkün değildi.

Avustralyalı astronomların Dünya'mızın bir eşi veya benzeri olduğunu iddia ettikleri Gezegen'in bulunmasıyla, gezegen araştırmaları yeniden hareketlendi. Şimdiye dek bilinen galaksiler, gaz bulutları veya "Quasar" cisimlerinin dışında, araştırmacılar çok daha evrensel bir konuyla ilgileniyorlar: Yaşam yalnızca gezegenlerin üst yüzeyinde oluşabiliyor ve gitgide daha gelişkin bir biçime ulaşmakta.

İşte astronomlar uzak dünyaları araştırırken bu soruya cevap bulmaya çalışıyorlar: Dünya'mızdan başka gezegenlerde de canlılar var mı?

Hubble Uzay Teleskobu'nun yöneticisi Steven Beckwith, galaksilerde gezegenlerin çokluğundan yola çıkarak, bunların arasında pekâlâ yaşam belirtilerinin olabileceğini savunmakta.

Beckwith, son yıllarda gelişmekte olan yıldızların kaynaklarını saptamış. İncelemelerine göre, her iki yeni güneşten biri, ilerde sert kütleli veya gaz içerikli bir uyduya dönüşebilecek bir toz diski ile çevrili. Bu verilere göre gezegenler genç yıldızlardan oluşuyorlar


Cevapla

“Uzay Araştırmaları” sayfasına dön