İstanbul Macerası

Paylaşmak istediğiniz her şey
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
İstanbul Macerası

Mesaj gönderen Siyabend » 18 Şub 2007 17:37

Hep hayalimde olan bir şeydi İstanbul'u görmek!
Mutlaka birgün gideceğimi biliyordum ama böyle pat diye gitmeyi
hiç düşünememiştim.
Her zaman olduğu gibi internet aleminnde gezinirken bir sınav için
telefon ettiler.Sınav İstanbul'daymış.
İlk başta gitmeme kararı aldım.İkinci defa telefon ettiklerinde ise
kararımı değiştirmeye başladım.Ki sonradan öğrendimki herkese
iki defa telefon etmişler.
Arkadaş çevremle yaptığım müzakereler sonucu İstanbul'a gitmeye karar verdim.
Normal minibüs yolculuklarında bile insanları gözlemlemek adına
baya bir malzeme yakaladığımı düşününce
otobüs yolculuğunun verimli geçeceğini hayal ettim.
Ne yazıkki İstanbul'a gidişte tam bir hüsranlık durum vardı.
Yanımda oturan adam kadar uyumayı tercih etti.
Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul'a vardık.
Daha önceden aldığımız bilgiler doğrultusunda hareket etmek durumundaydım.
Sınav yerini bulmak için biraz yorulsamda kazasız belasız o işi hallettim.
Etrafa aval aval bakaraktan bir otel bulmaya koyuldum.
Şehrin büyüklüğü dışında bir şaşkınlığım kalmamıştı.
İnsanları ya bizim çevre gibi ya da klasik dizilerdeki gibiydi.
Kadıköy'ün en işlek yerinin hemen yanındaki bir sokağın kırık dökük halini
görünce anladımki Türkiye'de az çok her şey aynı.
Genel olarak fiyatlar kazık derecesindeydi.Bunu düşünce İstanbul'da
yaşamadığıma şükrettim.
Sınav günü bir aksilik olmasın diye sabah 7 de uyandım.
Minibüs şöförüne şu adreste ineceğim dedim.
Adam herhalde unutmuş olmalıki baya bir gidiyoruz.Hatta yoldaki tabelaları da kontrol ediyorum.İneceğim yer Bostancı olması gerekirken, önce Maltepe ondan sonra da sanırım Kartal'a doğru gidiyor minibüs.Durumdan biraz geç de olsa şüphelenince şöföre söyledim
meğer çoktan geçmişiz.Tekrardan iki defa şehiriçi minibüslerine binerek sınav yerine varabildim.
Sınav'a girmeden önce başka bir binada biraz bekledik.
Ta Hakkari'den sınav için gelenleri görünce en azından gelmediğime pişman olmadım.
İki saatlik sınav heyacanından sonra işyerinin misafirhanesinde sınav şonuçlarını beklemeye başladık.
Sınava katılanların büyük çoğunluğunda işadamı-işkadını havası hakimdi.
Oysaki hepsi işsiz olduğu için oradaydı.
Hele sonradan sarışın olmuş birkaç hatunun davranışları görünmeye değerdi!
İkide bir mini etekleri yüzünden frikik vermemek(vermek) için çırpınışları
ve sigara içerken başlarını yukarı kaldırıp dumanı en uzağa göndermeye çalışmalarını
hala anlayabilmiş değilim.
Kendi kendime bu akıllı vatandaşlar sınavı kazanırsa ve ben kazanmasam çok kötü olur dedim.
Neyseki ne onlar kazandı ne ben!
Sıvavı kazanmadığım için ve havanı da soğuk olması nedeniyle hemen İstanbul'u terketmeye karar verdim.
Son anda bulduğum bir otobüs ile memlekete doğru yol almaya başladık.
Yol arkadaşım Şırnak'ta askerlik yapacak biriydi.
En azından gelirken yaşadığım hüsranlığı yaşamadım.
Adamın pişmaniyeye olan bağımlılığı yüzünden bol bol pişmaniye yedik.
Her defasında etrafı batırdığımız için biraz pişmanlık duydum ama
ne demişler yesende yemesende pişman olacaksın.
Şırnak gibi bir yerde askerlik yapacağı için onu teselli etmeyi düşündüm
ama adam henüz hiçbir şeyin farkında değildi,hala sivil hayattaki
basit detayları daha çok önemsiyordu.Bu durumda fazla karıştırmak istemedim.
Hemen arkamda ise fizik öğretmenliğini okuduğunu söyleyen bir öğrenci vardı.
Önce yanında oturan asker vatandaşla yoğun olarak siyasi içerikli bir sohbet yaptılar.
Asker yorulup uyuduktan sonra bizim öğrenci karşı koltukta oturan başka biriyle yine sohbete daldılar.Sohbetin her anı sakıncalı mevzularla dolu olduğu halde
ses düzeyi hep aynı kaldı.
Gece yarısına kadar bu sohbeti dinlemek zorunda kaldım.
Bir yerde çıkıp "sen bu kadar bilgin biriysen bu kadar insanı rahatsız etmemen gerekir"
diyesim geldi ama boşver dedim.
Velhasıl yolculuk sonunda anladımki insanları anlamak zor ve İstanbul
korktuğum gibi bir yer değil!


beyazgül
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:7631
Kayıt:16 Eki 2006 09:06
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Kadın
Burç:Yay

Mesaj gönderen beyazgül » 19 Şub 2007 12:35

ne güzel yazmışsın :) insan yaşadıklarını anca bukadar öz ve güzel anlatabilirdi..
önemli olan sınavı kazanmak değildi zaten..taa mardinlerden istanbula gelmen en güzeliydi..hem değişiklik olmuş hemde bir hatıra :!: umarım hayırlısı olur senin için..bende nasıl geçtiğini nler yaptığın çok merak etmiştim..biraz hüsrana uğramışsın ama olsun..genede istanbul güzel şehir :)
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön