Bir Misyonerin Türkiye Anıları :)

Paylaşmak istediğiniz her şey
Cevapla
Helin_21
Başçavuş
Başçavuş
Mesajlar:102
Kayıt:28 Mar 2007 18:47
Ruh Hali:Mutlu
Takım:Galatasaray
Bir Misyonerin Türkiye Anıları :)

Mesaj gönderen Helin_21 » 30 Mar 2007 15:52

Bir Misyonerin Türkiye Anıları


8 Temmuz
İşte Türkiye'deyim; bölge sorumlusu Tommy arkadaşla
havaalanından kalacağımız eve giderken hayli uyarıcı bilgiler aldım;
"Hemen başlama, biraz sağını solunu tanımalısın; Türkler acayip bir
millettir" filan diye bir şeyler söyledi, ama aldırış etmedim.
Bir dakika bile zayi edilmemeli; görev kutsal, görev ağır.

9 Temmuz
Tommy'nin yanıldığı açık; bugün ilk tebliğimi yaptım bile.
Adam parkta öylece oturuyordu.
Söylediğim her şeyi gülümseyip başıyla tasdik ederek saatlerce dinlerken
ruhumun göklere değdiğini hissetmiştim. Bizi seyreden simitçi, sonradan o
adamın sağır olduğunu söyleyince biraz moralim bozuldu ama olur öyle
şeyler.

11 Temmuz
Üçüncü gün; Tommy hâlâ "erken henüz" diye ısrar ediyor.
Mânâsız bir ısrar bu; kurtulması gereken o kadar çok ruh var ki burada.
Çorap almaya inmiştim semt pazarına. Nasıl oldu anlamadım ama eve dönerken
artık benim altılı çelik tencere takımım vardı.
Önemli değil, tencere gerekli bir araç nasıl olsa. Tencereci arkadaşa
müjdeyi tebliğ ettim.
"Ayıpsın abi, Hazreti İsâ' ya can fedâ." dedi, ben ağladım.
Söz verdi, pazar toplantılarına gelecek; hatta bana bir adres bile verdi.
O adrese gidersem bir sürü insanı misyona katabilirmişim.

21 Temmuz
Tommy hâlâ "gitme, bak karışmam" diyor; işte bu aşırı
ihtiyatkârlık yüzünden buralarda İsa'nın mesajı yeterince bilinmiyor zaten.

Gittim; şehrin kenarında kalabalık bir mahallede bir apartmanın altıncı
katına çıktım. İçeride bir hayli erkek vardı; beni içeri aldılar,
mobilyasız bir salona geçtik. Çay getirdiler; hatır sordular. Tam lâfa
başlarken biri parmağıyla "sus" işareti yaptı. İçeriden yaşlıca bir adam
çıkıp salona gelince herkes gibi ben de ayağa kalktım. Sonra adam konuşmaya,
bir nevi vaaz vermeye başladı. şöyle bir dinledim; eh fena şeyler değil.
Toplantıdan sonra herkes birbirine sarıldı, yeniden çay ikram edildi.
Burayı sevdim, yarın da geleceğim.

2 Ağustos
Yine aynı şeyler oldu; bir ara fırsat bulup salondaki arkadaşları
misyona kazandırayım dedim. Tam "İsa" demiştim ki, ihtiyar vaiz
"İsa dedin de aklıma geldi." deyip çok tatlı bir bahis açtı.
Öyle güzel anlatıyor ki başladım ağlamaya. Zor teselli ettiler; sonra
ortaya sofra geldi. Yemek yedik. Kuşbaşılı pilav nefisti; hele cacık!

12 Ağustos
Tommy beni tesbihle oynarken yakaladı. "Nereden buldun"
diye sıkıştırıyor. "Dükkanın birinden aldım." dedim. Tesbih bana iyi
geliyor, meditasyon yerine geçiyor. Bir tane de Tommy'e mi alsam?

6 Eylül
Bugün hep birlikte camiye gittik. "Bakayım" dedim burada neler
yapıyorlar, nasıl ibadet ediyorlar. Mecit diye bir temiz yüzlü arkadaşım
var cemaatten.
Bana abdest almayı öğretti caminin avlusunda. Tuvaletleri pek temiz değil
ama abdest çok güzel bir olay. Fırsatını kolluyorum; bunların hepsini Protestan
etmezsem bana da Mahmut demesinler!

16 Eylül
"Nereden çıktı bu Mahmut?!" diye çıldırdı Tommy. "Kod adım." dedim.
Anlamadı. Anlamaz tabii. Ben ne yaptığımı biliyorum. şimdilik sesimi
çıkarmıyor, toplantılara muntazaman devam ediyorum; ezan okununca
"Hadi camiye gidelim Mahmut" diyorlar, gidiyorum. "Neler okuyorsunuz
fısır fısır?" diye sordum.
Öğrettiler. Fatiha çok güzel bir sûre. Tommy'e de öğretmeliyim.

1 Ekim
Tommy beni evden atmaya kalkıştı dün. "Seni kandırıyorlar,Müslüman
yapacaklar enayi."
diye çıkıştı. İtiraz ettim, "Ben bunların içyüzünü öğrenmeye çalışıyorum
Pastör Tommy." dedim.
"Sırlarını öğrendiğim an, bunları sürü halinde önüme katıp Sarayburnu' ndan
denize sokup cümlesini birden çatır çatır vaftiz etmezsem bana da Mahmut
demesinler." dedim. "Çık dışarı aptal." diye kovdu beni. Misyondan gelen
aylığımı da kesti. Vermezse vermesin, cemaatteki arkadaşlar aralarında para
toplayıp verdiler. Geceyi ucuz bir otelde geçirdim. Bugün Mecit'in evine taşınıyorum.
Az kaldı az.. Dayan oğlum Mahmut!

6 Kasım
Mecit benim için istihareye yatmış; "Yeşil gördüm Mahmut." dedi, "Nurlar
içindeydin, hidâyet nasip oldu sana ne mutlu." dedi. Tabii aldırış etmiyorum,
fakat hoşuma gitmedi de değil.

9 Kasım
Bugünlerde cemaate İngilizce dersleri vermeye başladım; sabah namazını
topluca edâ ettikten sonra kuşluk vaktine kadar ders veriyorum. Kuşlukla
öğle arasında tefsir dersleri yapıyoruz.
Beni artık iyice kendilerinden zannediyorlar.

21 Kasım
Yeni damat olduğum için dört günden beri günlük yazamadım. Mecit'in
teyzesinin kızı Sabiha ile nikahlandık dün. Nikâhımızı Saadettin Hoca
kıydı sağ olsun.
Sünnet dediğin ise sinek ısırığı gibi bir şey zaten, çabucak geçti. Bu
sabah yolda Tommy ile karşılaştık. "Kiliseye yazdım, seni defterden sildiler."
dedi. Güldüm, hâlâ o bayatlamış misyoner kafası işte. Benim din değiştirdiğimi
sanıyor gerzek.

Halbuki ben...

28 Kasım
Ne kadar üzgünüm. Mecit, "Nasip değilmiş, seneye gidersin" diyor.
Hac kayıtları kapanmışmış. İstesem ecnebi pasaportumla Mısır üzerinden
vize alır giderim, ama ben olayı içeriden, herkesle bütün mü'minlerle birlikte
yaşamak istiyorum oysaki.

19 Aralık
Sabiha ile teheccütten sonra Yaşar Hoca mevzusu geçti aramızda.
Yav bu Yaşar Nuri Hoca iyi adam hoş adam fakat ne bileyim çok modern bir
duruşu var gibi sanki; hani, "İslâm'ı en iyi ben bilirim" şeklinde bir dayılanma.
Öğleden sonra yayıncımla sözlü anlaşma yaptık; ilk eserim iki ay sonra çıkıyor:
"İslâm'ın selefî boyutlarına dinamik bakışlar".
Yayıncım, "fiyatı iki lira yaparsak üç yüz bin satarız." diyor.

"HAMD OLSUN"


mechanical
Onbaşı
Onbaşı
Mesajlar:34
Kayıt:01 Nis 2007 11:06
Ruh Hali:Mutlu
Takım:Galatasaray

Mesaj gönderen mechanical » 01 Nis 2007 12:29

ya neyi kime anlatacaksınız.ne zannediyorsunuz ki.
inandıkları şeylerin temeli olmadığını onlarda biliyor.kendi yaptıkları dine inanıyorlar.gerçek hristiyan var mı zannediyosunuz.olsa zaten islamiyete geçer hemen.
hikaye biraz mizahi olmuş :D
Aristo
Onbaşı
Onbaşı
Mesajlar:46
Kayıt:09 Ara 2006 19:41
Ruh Hali:Mutlu
Takım:Galatasaray

Mesaj gönderen Aristo » 01 Nis 2007 16:18

Belki gerçek hristiyan yoktur ama gerçek müslüman da çok azdır.
Gülistan
Başçavuş
Başçavuş
Mesajlar:129
Kayıt:02 Şub 2007 13:43
Ruh Hali:Mutlu
Takım:Galatasaray

Mesaj gönderen Gülistan » 01 Nis 2007 17:38

Başkalarını acımasızca eleştirirken biraz da kendimize bakabilsek çok iyi olur diyorum.Ya da başkalarını eleştirmeyi bir görev olarak bileceğimize önce bir özeleştiri yapalım.
beyazgül
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:7631
Kayıt:16 Eki 2006 09:06
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Kadın
Burç:Yay

Mesaj gönderen beyazgül » 02 Nis 2007 11:39

:D
mechanical
Onbaşı
Onbaşı
Mesajlar:34
Kayıt:01 Nis 2007 11:06
Ruh Hali:Mutlu
Takım:Galatasaray

Mesaj gönderen mechanical » 02 Nis 2007 12:45

Aristo yazdı:Belki gerçek hristiyan yoktur ama gerçek müslüman da çok azdır.
kesinlikle katılıyorum :?
maalesef öyle
hanibal

Mesaj gönderen hanibal » 23 Nis 2007 20:08

peki ya türk islam sentezi altında farecilik pardon misyonerlik yapanlara ne demeli onların türkyede nifak tohularını ekmelerine ne demeli eyer bunlar yobazlar ve faşistler islamı kulanırsa sanırım on yıla kalmaz her kes hiristiyan olur
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Re:

Mesaj gönderen Siyabend » 26 Eyl 2008 00:06

Gülistan yazdı:Başkalarını acımasızca eleştirirken biraz da kendimize bakabilsek çok iyi olur diyorum.Ya da başkalarını eleştirmeyi bir görev olarak bileceğimize önce bir özeleştiri yapalım.

"Olur mu hiç?
Her şeyimiz kutsaldır bizim.
Yanlış yapma olasılığımız yoktur.
Her şeyin en doğrusunu yaparız"




zihniyeti ne yazıkki Türkiye'de egemen olan bir konumdadır.
Her insan,her devlet,her topluluk hata yapabilirönemli olan hataları görüp onu tekrarlamamak.
Bizde ise yapılan hatalarla gurur duyulup ısrarla tekrar o yolda yürümek gibi bir alışkanlık var malesef..
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön