Formanın Fakirliği Örttüğü Nerede Görülmüş..

Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Formanın Fakirliği Örttüğü Nerede Görülmüş..

Mesaj gönderen Siyabend » 09 Tem 2009 09:43

Memleketimizde okullardaki formanın kaldırılması tartışılıyor. Bu korkunç uygulamanın kaldırılması hakikaten çok iyi olur. Nimet Çubukçu iyi bir iş yapacak.

Ama bazılarının hâlâ formayı savunduklarını görüyorum inanamıyorum.

Forma giyilmezse çocuklar arasındaki gelir farkı belli olurmuş. Fakir çocuk kendini kötü hissedermiş.

Bunu söyleyenlerin tekinin bile çocuğunun, yeğeninin devlet okulunda okuduğunu ve o şapşal mavi önlüğü giydiğini sanmıyorum.

O günlerde konuya giremedim zira evim fena halde soyulmuştu ve tek derdim hırsız sayesinde kendi ani fakirleşmemdi.

Fakat içimde kaldı.

Ben, şehrin en zenginlerinin çocukları arasında okuyan fakir denmese de dar gelirli bir çocuktum.

Niye zenginlerin okulunda okuduğum apayrı bir mevzu, apayrı bir salaklık ama ona dalamanın manası yok.

“O zamanlar herkes fakirdi” geyiklerini de hiç yiyecek değilim. Hayır efendim. Zengin her zaman vardı ve o günlerde ne yazık benim burnumun da dibindeydiler.

Evde arabası, telefonu ve uzun süre çamaşır makinesi olmayan bir ben vardım. Yazlığı olmayan da tek bendim. Ve hatta tek ayakkabılı da yine tek bendim. Babasının küçültülmüş paltosunu, annesinin küçültülmüş elbiselerini de giyen tek bendim.

Maksadım merhamet yaratmak değil. Neyimiz yoktu listesini uzatacak değilim. İyi gene giyecek palton varmış ne mızmızlanıyorsun da diyebilirsiniz ki son derece de haklı olursunuz.

Fakat burada ısrarla ve manasızca iddia edilen şu: Fakir, zenginin yanında kendini kötü hisseder, okuldan soğur.

Bu nedenle formanın kalkmasına “fakir kendini kötü hissetmesin, ay yazıııık” gerekçesiyle karşı gelenlere seslenmek istiyorum:

Ben çok fakir değildim ama zenginlerin arasındaydım.

Üzerimdeki gerizekalı formanın benim fakirliğimi örttüğünü bir gün ama bir gün bile hissetmedim!

Bir an bile “iyi ki formam var, bak eşitim şimdi onlarla” gibi salakça bir hisse bir vehme kapılmadım.

Kapılamazdım çünkü formalarımızın kumaşından daha belli oluyordu aramızdaki fark.

Benimki pazardan alınmıştı, onların ki dükkandan. Benimki dar gelmeye başladığı halde değiştirilmiyordu onların yedekli yedekli her yıl değişiyordu.

Zenginler arasında fakir olmak beş bacaklı eşek olmak gibidir.

Beş bacaklı eşek olma durumunu örtecek bir forma yoktur, olamaz da..

Fakir dediğini bir kilometre öteden fark edersin. Işıl ışıl, zengin zengin parlayan çocukların arasında kara delik gibidir fakir. Örtülemez, kapatılamaz, tuhaf bir şeydir.

Çünkü eziksindir. Eziklik de bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir.

Bundan dolayı kimse beni itip kakmadı. Kimse bana kötü de davranmadı. Türk filmlerindeki gibi “fakirsin fakir kalacaksın” de demedi. Derslerim de iyidi, görünürde bir sorun yoktu.

Ama kendimi hiçbir zaman iyi hissetmedim onların arasında. Yoktum ben. Görünmez, bakılmaz, dokunulmazdım. Forman bana hiç ama hiç yardım etmiyordu.

Yardım etmediği gibi nefret de ediyordum. Forma diye giydirdikleri şeyi paspas yapmaktan başka hiçbir hayalim yoktu. Okuldan beni soğutan zenginler değil, beni güya zenginlerin kötü bakışlarından korumaya çalışan o korkunç formaydı. Kafama göre seçtiğim bir kazak pantolonu 200 gün üst üste giymeye razıydım o korkunç şeyin yerine.

Özetlersek:

- Fakir çocuk kendini her zaman kötü hisseder.

- Forma fakirliği örtmez.

- Zaten zengin zenginle, fakir fakirle okuyor. Fabrikatörün kızıyla kapıcının oğlunun aynı sıraları paylaştıkları dönemler çoktan bitti. 20 yıldır yok böyle bir şey.

- Fakire fakir olduğu için bir de forma eziyeti çektirmeyelim. Zira o şapşal önlüğü bir tek onlar giyiyor. Zengin dediğin forma adı altında çok uzun zamandır başka başka şeyler giyiyor. Fakir de rahat etsin zengin de.


Mutlu Tönbekici


Cevapla

“Köşe Yazıları” sayfasına dön