Bu kadar da olmaz

[.:LaHuTi:.]

Taksim’deki yürüyüşe katılan gazeteci meslektaşlarımın neredeyse 10’da 9’unu tanırım. Malum medyanın kalemşorleri her ne kadar bir çoğunun gazeteci olmadığını iddia etse de, malum güçlerin tetikçiliğini yapmakla itham etsede, hepsi meslek onuruna sahip çıkmış; kimsenin yandaşı olmamış bu ülkenin anlı ak yüzü pak kalemleridir.

Malum kalemler partizanlık ışığında gazetecilerin “AK Parti medyadan elini çek!” diye dövizler taşımasına takmış kafayı ve bunun üzerinden gazetecilik yaptıklarını iddia ediyorlar kendilerinin. Partizan gazeteciler yani… Vay anam vay ne günlere kaldık. Hepimizin bir dünya görüşü, hepimizin mutlaka kalbinde yatan bir aslan var. Ama gazetecilik öyle bir şey gerektirir ki işte gazeteci denilebilmeniz için bunun olması şarttır! Gazeteci kimliğinizi üzerinize takıp evinizden çıktığınız an; bütün dünya görüşlerine bütün siyasi oluşumlara eşit seviyede durmanız; ve objektif olmanız gerekir. Bunun kaybettiğiniz an gazeteci değilsinizdir.

Gazetecilik ahkamları kesen bu zatlar ağızlarına pelesenk ettikleri ve her daim savunuculuğunu yaptıkları partilerini savunmayı; ve hatta yazılarını o partinin basın bülteni gibi yazmayı gazetecilik sayıyorlar. Ey zat-ı muhteremler o şekliyle ancak söz konusu partinin basın danışmanı olursunuz. O da çevreniz ve tanıdığınız çok diye…

Bakın ne diyor yazarın biri, “Nedim Şener’lerin gözaltına alınması olayını kurnaz ve bilinçli bir yöntemle AK Parti’nin üstüne yıkarak siyasi sonuçlar devşirmeye çalışıyorlar. Bu mudur gazetecilik? Bu mudur “basın özgürlüğü” savunusu?” ve ekliyor “Taksim’de toplananların tümünü kastetmiyorum, çünkü içlerinde demokratlıklarından asla kuşku duymadığım bir kaç tanıdığım da var. Diyeceğim o ki, bu tür protestolar iyi kotarılmış bir tertipten ibaret. Cumhuriyet mitingleri benzeri bir tertip. Nedim Şener’ler bahane. “Basın özgürlüğü” gibi sloganlar çokları için birer bahane. Daha açık söyleyeyim: Bu protesto gösterileri, buram buram psikolojik harekat kokuyor“
Vallaha mı ya? Peki sizin yaptığınız ne?
Pes doğrusu bu kadar da olmaz.

Şok › Kaan Özbek › 07 Mart 2011