DTP ile dans

Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Cevapla
Aristo
Onbaşı
Onbaşı
Mesajlar:46
Kayıt:09 Ara 2006 19:41
Ruh Hali:Mutlu
Takım:Galatasaray
DTP ile dans

Mesaj gönderen Aristo » 07 Tem 2007 09:36

AKP'nin 2. adamı Abdullah Gül, NTV'de 22 Temmuz ve sonrası için işaretler verdi.
1) AKP, yüzde 40'ın üzerinde oy alır.
Bu oran abartılı mı?
Belki...

Öte yandan, gerçekten de 2002 seçimlerinde AKP, geçerli oyların sadece yüzde 34.3'ünü almıştı ama sağlıklı yorum için bu oran tek başına yeterli değildir.
2002 genel seçimlerinden hemen sonra yapılan yerel seçimlerde, İl Genel Meclisi için AKP'nin geçerli oyların yüzde 42.1'ini çıkardığı da dikkate alınmalıdır.
İl Genel Meclisi oyları, genel seçim oylarına çok yakındır.

2) Cumhurbaşkanını bu Meclis seçemezse, hem yeniden seçim yapılır, hem referandum yasası değiştirilerek süre kısaltılır.Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve diğer Anayasa değişiklikleri 120 günlük süre dolmadan daha önce referanduma sunulur.

3) Seçimlere bağımsız olarak girecek ve Meclis'te DTP grubunu kuracak olanlardan -diğer tüm milletvekilleri ve partilerde olduğu gibi- destek alınabilir.
Bu söylemin açılımı, Meclis'e girecek CHP ve MHP gibi diğer partilerin katı tutum almaları halinde bazı önemli ve duyarlı konularda DTP oylarına dayanmaktır.

Örneğin... Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turundan itibaren "Meclis'te bulunması gereken 367 milletvekili için eksik -eğer ikisinin toplamı yeterli olacaksa- DTP'den sağlanır" mesajını veriyor olabilir.

DTP'nin Meclis dışından -bir bakıma- koalisyon ortağının ABD olması gerçeği de yabana atılamaz.
AKP'nin siyaset sahnesindeki dans yarışmasına DTP ile katılması "az" olasılık değil.

4) Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı sürüyor mu?

Bu konuda Erdoğan ve Arınç'ın yeşil ışığı açık bıraktıkları söylenemez.
Gül de bu konuda daha önceki konuşmaları kadar kararlılık vurgusu yapmıyor.
"Şimdi mümkün olduğunca çok milletvekili çıkarmak için hep birlikte çalışıyoruz" diyor.
Ancak... Noktayı koyduğu cümleye dikkat:

"Meydanlarda halkın tavrı, cumhurbaşkanı seçimi için iradeyi gösteriyor."
Yani... Erdoğan, Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığının sürmesi bağlamında "Abdullah Bey'in anlayışına" gönderme yapıyor. Abdullah Gül de böylece kendi kucağında bulduğu topu, seçim meydanlarındaki halka atıyor.

BUNLAR NASIL ARAŞTIRMA?

Dünyada en iyi kamuoyu araştırmaları Amerika'da yapılır.
Konunun uzmanı olan ve Amerika'da yaşayan bir dostum hayretler içinde...
Şöyle diyor:

"Seçim sonuçlarını öngörmek için Amerika'da yapılan anketlerde 1024 denekle konuşulur.
Hepsi de iyi seçilmiş bu denekler, Amerikan toplumunun sosyal yapısını temsil eder.
Bu 1024 kişiyle yapılan araştırmalar seçim sonuçlarıyla -neredeyse- örtüşecek kadar gerçeğe yakındır.
Türkiye'ye bakıyorum... Araştırmaların binlerce denekle yapıldığı açıklanıyor.
Ne kadar çok '1000' ile konuşulmuşsa, o kadar doğruya varıldığı iddiasındalar.
Anlaşılır gibi değil.

Bu kadar çok '1000' deneğe hiç gerek yok."

Doğru.
Hatta "1024" denekle yapılan kamuoyu araştırmaları ötesinde seçim günü oylama bittikten ve sandıklar daha yeni yeni açılmaya başladıktan sonra, ilan edilen "öngörülü" seçim sonuçları da gerçeğe çok yakın olur.

Amerika'da bazı çok küçük yerleşim yerlerinde kullanılan oyların dağılımı, neredeyse yüz yıldır seçim sonuçlarıyla örtüşmektedir.
O nedenle o birkaç bin kişilik küçük yerleşim birimleri için oy sayımı açıklanır açıklanmaz ABD geneli için "İşte çok büyük olasılıkla seçim sonuçları" denir.

Demokrasi, sadece sandıklara oyların atılması ve çoğunluk çıkarmak demek değildir.
Demokrasinin olgunlaşma sürecinde kurumlaşma önemlidir.

"1024 kişilik denek örnek gruplarının ve geleneksel olarak ülke çapında seçim sonuçlarıyla örtüşen birkaç bin kişilik yerleşme birimlerinin" yerini, mangalda kül bırakmayan iddialar alıyorsa, hormonlanmış araştırmalar yayımlanıyorsa, seçmenin kafası "taammüden" karıştırılıyorsa, oylar, istenen partiye değil, "Aman falanca parti gelmesin" kaygılarıyla verdiriliyorsa, halkın iradesine fesat karıştırılıyor demektir.



Milliyet/ Güneri Civaoğlu


Cevapla

“Köşe Yazıları” sayfasına dön