Erdoğan'ın 'Türkiye İslamileşiyor' tepkisi

Gündemdeki olaylar,tartışmalar
Cevapla
basaran
Başçavuş
Başçavuş
Mesajlar:136
Kayıt:06 Nis 2007 10:49
Erdoğan'ın 'Türkiye İslamileşiyor' tepkisi

Mesaj gönderen basaran » 17 Nis 2007 15:14

Süddeutsche Zeitung gazetesine konuşan Başbakan Erdoğan, hala kimin cumhurbaşkanı aday olacağının bilinmediğinin hatırlatılması üzerine "Bu böyle ne kadar güzel" dedi. Erdoğan, Muhalefetin Türkiye'nin "İslamileştiği" iddiasını da eleştirdi:



Başbakan Erdoğan, Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesinden sonra daha ılımlı açıklamalarda bulunduğuna ilişkin bir yorum üzerine, "Biz kimseyle kavgalı değiliz" diye konuştu.

"Almanya sizi son aylarda hiç hayal kırıklığına uğrattı mı?" sorusu üzerine de Erdoğan, "Bunu maalesef bu şekilde söyleyemem. Özellikle Aralık ayında Almanya'nın bizim için daha fazla baskı yapmasını isterdik. Hepimiz Kuzey Kıbrıs'a adil davranılmadığını biliyoruz. Kıbrıs'ta Nisan 2004'te yapılan referandumlarda Kuzey Kıbrıs, AB'nin istediğini kabul etti. Buna rağmen Güney Kıbrıs ödüllendirilirken, Kuzey Kıbrıs cezalandırıldı. Eski Başbakan Schröder bunu biliyor, anılarında da yazdı" dedi.

Türkiye'nin AB üyeliği için takvim belirlenmesi isteğine Merkel'in nasıl tepki gösterdiği şeklindeki bir soruya karşılık da Erdoğan, "Ben bunu kendisine söyledim. Kendisi buna cevap vermedi. Tabii ki biz bunu bugünden itibaren izleyeceğiz. Bir hedef koymalıyız. Bu 2013, 2014 ya da 2015 olabilir. Böyle bir şey, her iki tarafın da işini kolaylaştırır. O zaman bir programa ve bir plana sahip olunur. Uzun ve zorlu bir yol olduğunu biliyoruz, ancak biz dürüstlük ve adalet bekliyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Şimdi adalet hissetmiyor musunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Tabii ki hissetmiyoruz. 8 faslın dondurulmasını adil mi buluyorsunuz? Neyi yanlış yaptık? Bize tek söylenen şey; 'Ankara anlaşmasına uymuyorsunuz'. Halbuki biz bu anlaşmayı, AB'nin de Kuzey Kıbrıs'la ilgili sözlerini yerine getireceği düşüncesiyle imzaladık. Bunları yerine getirmedi."

"Türkiye'nin, reformları gerçekleştirme konusunda neden son zamanlarda zorlandığını ve ceza kanunundaki 301. maddeyi neden yenilemediği" şeklindeki bir soruyu da Erdoğan, "Türkiye'nin 301. maddeyle bir sorunu yok" diye yanıtladı.

Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra çok sayıda kişinin, Dink'in aşırı milliyetçiler tarafından hedef olarak gösterilmesinin sebebinin bu madde olduğu yönünde görüş belirttiği yorumunun yapılması üzerine de Erdoğan, "301. madde, AB ülkelerindeki diğer maddelerden çok farklı değil. Ceza hukukumuzun yenilenmesi sırasında biz bu maddeyi de AB Komisyonuna sunduk. O zaman bize hiç kimse 'Bu bir hata, bunu çıkartın' demedi. Medyanın büyük bir kısmı bu konuda dürüst değil. Ben bir zamanlar bir şiir okuduğum için hapse girdim. Ne Türk, ne de yabancı gazeteler beni savundu. Halbuki söz konusu şiir Milli Eğitim Bakanlığının kitaplarında yer alıyordu. O zamanlar özgürlük için mücadele edenler neredeydi?" diye konuştu.

Dink'in öldürülmesinin 301. maddeyle bir ilgisinin olmadığını ifade eden Erdoğan, "Biz 32 saat içinde katilleri bulduk. Cinayeti hala araştırıyoruz. Bu, konuya verdiğimiz önemi göstermeli" dedi.

Almanya'da bugüne kadar hiçbir Nobel Barış Ödülü sahibinin yargı önüne çıkmadığı yorumunun yapılması üzerine de Erdoğan, "Siz Orhan Pamuk'u ima ediyorsunuz. O hiçbir zaman mahkeme huzuruna çıkmadı. Sadece ifadesi alındı. Eğer 'Ermeni soykırımı olmadı' dese Fransa'ya gidemez. Düşünce özgürlüğü bu mu?" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Başbakan Erdoğan, Fransa'da aylardır cumhurbaşkanı adayları konusunda tartışıldığını, ancak Türkiye'de hala kimin aday olacağının bilinmediğinin hatırlatılması üzerine de "Bu böyle ne kadar güzel" dedi.

"Bu konuda halk tartışmamalı mı?" sorusu üzerine Erdoğan, "Türkiye'de cumhurbaşkanını parlamento seçer. Üstelik halk buna rağmen tartışıyor" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Basın, vücut dilinizden dolayı 'Erdoğan cumhurbaşkanı gibi davranmaya başladı' diyor" şeklinde bir hatırlatma yapılması üzerine de, "Ne kadar güzel. Böyle sinyaller mi veriyorum?" diye konuştu.

Türk toplumundaki görüş ayrılıklarının neden çok büyük olduğu sorusuna karşılık da Erdoğan, "Sorun, bazı insanların devleti ve ülkeyi yönetmeye alışık olmaları. Bu kişiler, şimdi bunu kaybetmekten korkuyorlar ve bazı insanların korkularından istifade ediyorlar" dedi.

Muhalefetin Türkiye'nin "İslamileştiği" yönündeki iddiasının hatırlatılması üzerine de Erdoğan şöyle konuştu:

"Bu insanlara bir sorun: Geçen 4 yılda bir şeyler değiştirdik mi diye. 4 yıl öncesinde olduğundan farklı şeyler mi yiyorlar, 4 yıl öncesinde olduğundan farklı mı giyiniyorlar? Tam aksine. Ben başbakanım ve bu insanlar bana, eşimin türban takmaması gerektiğini söylüyorlar. Türkiye'de durum şöyle: Azınlık bir grup bugüne kadar hep çoğunluğu yönetmeye çalıştı. Ancak demokrasilerde iktidar halkta olmalı, elit tabakada değil."

Türkiye'de tanınmış bazı kadınların, parlamentodaki kadınların sayısının azlığını protesto etmek amacıyla "bıyık taktığını" hatırlatan gazete muhabirinin "Türkiye'nin daha fazla..." diye başladığı sorusunu Erdoğan, "bıyıklı kadına mı ihtiyacı var?" diyerek esprili bir şekilde kesti.

Kadın kotasının gerekli olup olmadığı yönündeki soruyu Erdoğan şöyle yanıtladı:

"Ben kotalara karşıyım. Bu kadınlara bir hakarettir. Kota ne demek? Kadınlar sadece, erkeklerin verdiğini alıyor. Ancak biz her şeyi açmalıyız. Ön yargılardan kurtulmamız lazım. Bu, Almanya gibi ülkeler ve Türkiye'ye bakış açısı için de geçerli."

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin kendi reklamını neden iyi yapamadığı sorusuna da "Bizler Müslümanız. Avrupa'da istediğiniz kadar reklam yapın, işiniz zor" yanıtını verdi.

AA


Cevapla

“Gündem & Haberler” sayfasına dön