Cesur bir kadının öyküsü
Dünyanın en cesur kadınları arasında sayılan Ayşenur Zarakolu, kanser tedavisi için hastaneye yattığı gün dahi savcılık tarafından ifadesi alınmak için çağrılmıştı.
Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin “Yayın Özgürlüğü Ödülü”ne layık görülen, Belge Yayınları sahibi ve insan hakları savunucusu Ayşenur Zarakolu’nun kanser nedeniyle yaşama gözlerini yumduğu günden bu yana 5 yıl geçti. “Dünyanın 50 cesur kadını” arasında sayılan “Cesaret Ana” unutulmadı.
Ayşenur Zarakolu, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler ve başka dinlerden, mezheplerden insanların yaşamın güzelliğini beraber tattıkları, kardeşlik duygusu ve huzur içinde yaşadıkları Antakya’da, 1946 yılında doğdu. İskenderun yolundaki evlerinin önünden Kore’ye asker gönderen ailelerin gözyaşlarına tanıklık ettiğinde, küçücük bir kız çocuğuydu. 1957 yılında Kıbrıs mitingleri yapılırken kışladan başlayarak şehir merkezine doğru yürüyüşe geçen insanların, üstüne kartonla ‘Kızıl Papaz Makaryos’ yazan eşeği kazma saplarıyla döverek öldürdüklerinde, ırkçı vahşetin neler yapabileceğine ilk kez tanık olmuştu.
İlk politik eylem
Müslüman bir ailenin çocuğu olmasına rağmen, evlerinin hemen arkasındaki Vatikan’dan gelen Papaz’dan Napolyon savaşlarını dinlerdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini, 1982 Anayasası’nın mimarı olacak Doç. Orhan Aldıkaçtı ile Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 142. maddelerine ilişkin giriştiği bir tartışma nedeniyle terketti. Söz konusu maddelere karşı hazırlanan bir yazıyı okumuş ve ortalık birbirine girmişti. Bu onun ilk politik eylemiydi. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünü bitiren Ayşenur, Prof. Dr. Nurettin Şazi Kösemihal’in ölümü üzerine doktora çalışmasını da yarım bıraktı. Öğrencilik yıllarında Yol-İş Sendikası’nda, TİP Gençlik Kolları’nda, Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun (FKF) kurucuları arasında yer aldı. Varlık Yayınları’nın yanı sıra kütüphane yönetmenliği, ansiklopedi çalışmaları, Demokrat Gazetesi’nde Türkiye işçi sınıfı tarihine ilişkin sözlü tarih çalışması yaptı. 1977 yılında Belge Yayınları’nı kurdu. 1986’da kuruluşundan itibaren İnsan Hakları Derneği’nde çalışmalar yaptı. 1982 yılında Türkiye solunun tarihine ilişkin yayınlanan bir kitabından dolayı askeri rejim tarafından, 1984 yılında muhalif kitapların dağıtımını yaptığı için sivil rejim tarafından tutuklandı.
Yargılamalar beraat ve takipsizlikle bitti. Türkiye’de tabu sayılan konularda yaptığı yayınlar nedeniyle 1990-1998 yılları arasında hakkında açılan 33 davadan yargılandı. Bu nedenle 1994 ve 1996 yıllarında iki kez 5’er ay hapis yattı. DEP ve HADEP Parti Meclisleri’nde görev yaptı.
Son güne kadar dava
Ömrünün büyük bölümünü DGM’lerde düşüncelerini savunmakla geçiren Ayşenur Zarakolu, kanser tedavisi için hastaneye yattığı gün dahi “Pontus Kültürü” kitabı için savcılık tarafından ifadeye çağrıldı ve 21 Mart’ta devam edecek mahkemesi vardı. Bir aydın kadın olarak “Kadının içinde yer almadığı hiçbir kitlesel hareket başarılı sayılamaz. Aynı şekilde kadının katılımının sağlanması da başarının işareti sayılır” düşüncesi onun yaşam ilkelerinden biri oldu. Her ihtiyaç duyduklarında kadınların yanı başında olan Ayşenur, Anadolu’nun zengin ve aydınlık yüzüydü. Kadın kapsayıcılığının nadir temsilcilerinden Ayşenur Zarakolu bir o kadar sade yaşadı. Ve 28 Ocak 2002’de dolu dolu yaşamını ardında bırakarak hayata gözlerini yumdu.
Ödüllerle dolu bir yaşam
Ayşenur Zarakolu’nun Yunan Edebiyatı’ndan yaptığı 30’u aşkın çeviriyle Türk-Yunan dostluğuna yaptığı katkı nedeniyle yöneticisi olduğu yayınevine, Yunanistan’daki Abdi İpekçi Komitesi tarafından özel ödül verildi. 1995’de Türkiye Yayıncılar Birliği’nin, 1996’da Human Rights Watch’ın düzenlediği Hellman/Hammett, 1997’de Amerikan PEN’inin, 1998’de Dünya Yayıncılar Birliği’nin ”Düşünce, Yazma, Yayınlama Özgürlüğü” ödüllerini aldı. 2001 yılında, İtalya’daki Padova Kent yönetimi “Dürüstlük Ödülü” verdi. 2001 yılında Frankfurt Kitap Fuarı’nda Uluslararası Yayıncılar Birliği Yayın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen Zarakolu, süresi biten pasaportunu İstanbul Emniyeti’nden geri alamadığı için ödül törenine gidemedi. Zarakolu, Batı’nın seçkin organlarının yürüttüğü bir anket sonucunda “Dünyanın 50 cesur kadını” arasında sayıldı.


