Astsubayın Dehşet İtirafları

Gündemdeki olaylar,tartışmalar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Astsubayın Dehşet İtirafları

Mesaj gönderen Siyabend » 27 Ağu 2008 12:16

Eski Astsubay Kasım Çakan, Doğu ve Güneydoğu’da görev yaptığı sırada şahit olduğu faili meçhul cinayetleri bir kitapta topladı. Çakan’ın kitabının ihbar kabul edilmesini isteyen yayıncısı Mehdi Tanrıkulu, cinayetlerde adı geçen asker ve polislerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Ancak Çakan ve yayıncısı Tanrıkulu hakkında dava açıldı.

ASTSUBAYKEN ER OLMAK • Doğu ve Güneydoğu’da astsubay olarak görev yapan Kasım Çakan, ordudan ihraç edildikten kısa bir süre sonra başına gelen olayları ‘Astsubayken Er Olmak’ adlı kitabında topladı. Çakan kitabında anlattığı olayların ihbar kabul edilerek soruşturmasını isterken İstanbul Başsavcılığı, Çakan ve yayıncısı hakkında ‘terör progpagandası yapmak’ suçundan soruşturma başlattı. Çakan ve Tevn Yayınları’nın sahibi Mehdi Tanrıkulu’nun bu suçtan yargılanmasına devam ediliyor.

SUÇ DUYURUSU • Yayıncı Mehdi Tanrıkulu, kitapta yazılanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Tanrıkulu, soruşturma başlatılması halinde çok sayıda faili meçhul cinayetin de aydınlatılabileceği gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Tanrıkulu’nun başvurusunda, Çakan’ın kitabında yer şu iddialara yer verdi:

HELİKOPTERDEN ATTILAR • 1992’nin temmuz ayında, Kars-Kağızman’daki 7. Mekanize Tugayı 1. Mekanize Taburu 1. Mekanize Bölüğü’nde yeni görevime başladım. 04.04.1993 günü öğle saatlerinde iki Ağrı Dağı arasında, PKK militanları ile tabura ait askerler arasında çıkan çatışmada yaralı olarak ele geçen aslen Malatyalı, İnönü Üniversitesi 2. sınıftan terk, Doğan isimli militan, Erzurum’a götürülmek üzere çatışmanın ertesi günü bir helikopterle askeri yetkililer tarafından alındı. Fakat hem sivil hem askeri kaynaklardan öğrendim; Doğan çözülmediği için Tendürek Dağı’nda helikopterden atılmış, ölmüştü.

CESEDE TECAVÜZ • 7. Mekanize Tugayı 1. Mekanize Taburu’nda görevliydik. 27 mayıs 1994 günü sabah saat 09.20 civarı askeri yol devriyesine PKK tarafından pusu atıldı. Sekiz asker ve bir astsubay hayatını kaybetti. Bir kadın ve bir erkek PKK’lı da hayatını kaybetmiş ve cesetleri de vadide kalmıştı. Ertesi gün çatışma bölgesine özel harekat birlikleri girdi. Arkasından da bizim askeri birlikler. Yanlarına geldiğimizde, özel harekât polisleri iki ölünün başındaydılar. Erkeğin vücudu isabet eden mermilerle parçalanmış; kadınsa kafasından vurulmuştu. Benim tim yanlarına gittiği zaman büyükçe bir taşın arkasında Adanalı polis Ramazan duruyordu. Bizim Bölük Komutanı Yüzbaşı Mehmet Özpolat sordu; ‘ne yapıyorsun’ diye. Polis Ramazan bağırdı; ‘Gelme Ben ölen teröristi hallediyorum’. Yüzbaşı, “Ne demek, aptal olma, ölüye yapılır mı’ dedi. Yüzbaşı, ‘Olamaz, sizler kafayı yemişsiniz, bu kadar aptallık olmaz’ dedi. Kendimi kaybettim. Ramazan’a küfrettim. Ramazan tabancasını çekerek yüzbaşıya hücum etti. Tam o sırada ben tüfeğin emniyetini açarak havaya doğru iki el ateş ettim.

ER HÜSEYİN’İN ÖLÜMÜ • Demirköy 3. Hudut Taburu’nda 18.09.1989 tarihinde göreve başladım. Bu birimde Bölük Komutanı Tuncay Baydur’du. Bölükteki askerlerle futbol oynarken Ağrı Doğubeyazıtlı Hüseyin isimli asker maç esnasında Baydur tarafından dövüldü. Aynı gece Hüseyin firar etti, üç gün sonra da cesedi bulundu. “Şırnak’taki görev yerime ise 1993 yılının Nisan ayı başında ulaştım. 7 temmuz 1993 tarihinde sabah saat 10.00 civarı Kayseri Komando Birliği görevden üs alanına döndü. Yanlarında elleri kelepçeli dört köylü vardı. Üs bölgesindeki yer altı sığınaklarında sabaha kadar tutulmuşlardı. 8 temmuz 1993 tarihinde Kayseri Komando Birliği dört köylüyü yanlarına alıp göreve gittiler. 9 temmuzda döndüklerinde genç köylülerden biri yoktu. Diğer üç köylü, bir komando çavuş, iki er, bir asteğmen, hem dövüyor hem getiriyorlardı. Gençlerden birine, diğerinin nerede olduğunu sordum. ‘O teröristlerin yerini söyle’ diye ona yüklendiler. O da ‘bilmiyorum’ dedi. Komando Yüzbaşı Mustafa, ‘açın elini kaçsın’ dedi. ‘O kaçmayınca yirmi mermi sıktılar. Babasının yanında oğlunu kurşuna dizdiler’ dedi. Ertesi sabah geriye kalan diğer üç köylüyü alıp götürdüler ve bir daha geri getirmediler.
Mehdi Tanrıkulu, suç duyurusunda, kitapta isimleri verilen asker ve polislerin ‘birden fazla nitelikli adam öldürme, görevi ihmal, işkence, ölünün maneviyatına hakaret, ordu içerisinde yasadışı silahlı çete kurmak’ suçlarından yargılanma-sını istedi. Tanrıkulu, yapılacak soruşturma ile birçok olayın da aydınlatılabileceğine işaret etti.


reis
Albay
Albay
Mesajlar:7106
Kayıt:16 Eki 2006 11:37
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Erkek
Burç:Balık
Takım:Fenerbahçe

Re: Astsubayın Dehşet İtirafları

Mesaj gönderen reis » 05 Eyl 2008 00:31

işte ne yazıkki ordumuzda oyle namuslu asker as var
bır askerın kendı agzından yazdıkları bunlar
su anda bu yazıyı sıradan bırı yazmış olsaydı
cok kişi dalga gecerdii
bu sadece sıradan bır assubay soyluyor bıde buyuk rudbelıler konussa
hıc unutmam
askerde bırı konferans salonda bıze yaptıgı konusmalırı
bır cok kısını psıkolojısını bozdu
ama konusmalırını oyle anlatıyorduki sanki çızgı filim anlatırcasına basıt gelıyordu orduda oylelerı oldugu surece bu iş surer
sinan
Yüzbaşı
Yüzbaşı
Mesajlar:733
Kayıt:22 Ara 2006 23:53

Re: Astsubayın Dehşet İtirafları

Mesaj gönderen sinan » 05 Eyl 2008 00:55

tamam bir an için biz bu adamın bunları iyi niyetle söylediğini farzedelim:
madem içinde bu kadar çokk insan sevgisi var, neden itiraflarda bulunmak için ordudan atılmayı bekledi, hadi diyelim ekmek kavgası peki şimdi ne değişti şimdi neden hayatını riske attı...

yoksa adam bu itiraflardan kazanmayı mı düşünüyor....


her zaman olduğu gibi muhalifçe oldu ama aklıma takılıyor neyapayım...
reis
Albay
Albay
Mesajlar:7106
Kayıt:16 Eki 2006 11:37
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Erkek
Burç:Balık
Takım:Fenerbahçe

Re: Astsubayın Dehşet İtirafları

Mesaj gönderen reis » 05 Eyl 2008 01:52

işte olayı herkes oyle yonune cekıyor
leyıne yorumluyor
ama gel gelelimki
gozumuzle gorduklerımıze ınkar edemez ınsan
belkı duyduklarımız yada gorduklerımız bu kadar boyuk deyıldı
ama kendı capımızda buyuk gelıyordu
ve ne yazıkki orduda oyle seyler var
her orduda oldugu gıbı
orduyu yoneten belkı dört dortluk ola bılır ama onun ıyı olması tum orduda olanlar ıyıdır anlamına gelmez
Cevapla

“Gündem & Haberler” sayfasına dön